HIV; dünyada ilk kez 1 Aralık 1981 yılında tanımlandı. 7 yıl sonra yapılan uluslararası bir konferansta ilk teşhis günü olan 1 Aralık; korunmayı ve farkındalığı arttırmak amacıyla “Dünya AIDS Günü" olarak ilan edildi. Kırmızı kurdele; “AIDS’i biliyorum, AIDS’e karşı korunuyorum ve AIDS’ten ölenlere saygı duyuyorum” anlamı ile HIV/AIDS’in simgesi oldu.
Türkiye’de ise 1985 yılında ilk HIV vakası açıklandı. Ne yazık ki o dönemde HIV’i baskılayan tedavilerin olmaması, bilgisizlik, ön yargılar, ihlaller, tecrit ve yalnızlık bu ilk tanının yaşamını son derece olumsuz etkiledi.
Aradan yıllar geçti ve HIV/AIDS Dünya Sağlık Örgütü tarafından ölümcül hastalıklar listesinden çıkartılarak kronik hastalıklar listesine alındı. 1996’dan bu yana mevcut gelişmiş ilaç seçenekleriyle kontrol altında tutulabilir hale geldi. Tüm bilim çevreleri HIV pozitiflerin tedavilerine erişebildikleri ve devam ettikleri sürece işlerine, okullarına, yaşamlarına devam edebileceğini, gerekli önlemlerle bebek sahibi olabileceklerini kanıtladı.
Günümüzde doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan HIV pozitifler kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler. Geç HIV tanısı alan ve AIDS evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisiyle sağlıklarına geri kavuşabilirler.
Birleşmiş Milletler’in Kasım 2011’de yayımladığı güncel verilerin ve değerlendirmelerin yer aldığı küresel AIDS raporuna göre 33.4 milyon kişi HIV/AIDS ile yaşıyor. 2008 yılında, dünya çapında tahmini olarak 2.7 milyon kişi HIV ile enfekte oldu. HIV ile enfekte kişilerin %50 kadarını kadınlar, % 7 kadarını ise çocuklar oluşturmakta.
T.C. Sağlık Bakanlığı Haziran 2011 resmi verilerine göre Türkiye’de 5 bin 125 HIV/AIDS vakası bulunmakta. Fakat, HIV ve AIDS vakalarının gerçek rakamı buz dağının görünen kısmı kadardır. Gelişmiş ülkelerde artış durmuşken, Türkiye’de yayılım hızla artmaya devam etmektedir. Türkiye’de HIV ve AIDS’i hala bilmiyor, korunmuyor ve yok sayıyoruz…
Bunun sonucu olarak korkan ve konuya kulaklarını kapatan insanlar maalesef bu virüsten korunamıyor ve tanı anında büyük travmalar yaşıyor.
Tüm dünyada 1988 yılından bu yana HIV’in yayılımını ve HIV ile yaşayanlara yönelik ayrımcılıkları engellemek amacıyla 1 Aralık Dünya AIDS gününde birçok kampanyalar, etkinlikler ve çalışmalar yürütülmekte.
İlk Defa 1 Aralık Dünya AIDS günü dışında Halil Eker Biçer bireysel bir eylem başlattı!
Güney Afrika'da çalıştığı dönemde HIV bulaşması üzerine Türkiye'ye dönen elektronik teknikeri Halil Ekerbiçer, kendisine iş verilmemesini protesto etmek amacıyla 4 gün önce Bartın'dan Yunanistan'a başlattığı yürüyüş kapsamında Bolu'nun Mengen ilçesine ulaştı.
Ekerbiçer 17 yıldır HIV ile ve beraberinde onunla gelen Önyargılarla yaşamaya çalışıyor.
Sağlık sorunları nedeniyle zor günler geçirdiğini kaydeden Ekerbiçer, sesini duyurabilmek için Yunanistan'a yürüyüş başlattı.
Sosyal güvencesi olmadığı için oğlunun sosyal güvencesinden yararlandığını belirten Ekerbiçer, ''İstediğim, ülkemin bana sahip çıkması, sağlık güvencesi altına alması'' dedi.
''Yetkililerin toplumumuzda çok yüksek bulaşıcılık riski olan bir hastayı ve hastalığı takip etmelerini istiyorum'' diyen Ekerbiçer, sağlık ve işsizlik sorununa çözüm bulunması için yollarda olduğunu bildirdi.
Ekerbiçer, sonuç alıncaya kadar yürüyüşe devam edeceğini sözlerine ekledi.
Halil Ekerbiçer kendisi ve HIV ile yaşayan tüm insanlar için yola çıktı. Bu yürüyüşte; deşifre olmak korkusuyla yanında yürüyemeyecek arkadaşlarının da hakları ve ihtiyaçlarıni duyurmak istiyor. Halil Ekerbiçer'in yürüyüşüne yanında olamasınızda imzalarınızla destekleyiniz.