Doğa Derneği Hasankeyf Kampanya Sorumlusu Derya Engin Hasankeyf ve Dicle için verilen mücadeleyi ve engelleri doğaseverler için bir sunumla Kibrit Kutusu Cafe'de 10 Mart Cumartesi günü anlatacak.
Doğu ve Batı uygarlıklarının temelini inşa eden ve yirmiden fazla kültürün izlerini barındıran Dicle Vadisi, Hasankeyf ile birlikte insanlığın en değerli kültürel varlıkları ve ekolojik sistemlerinden biri. Hasankeyf, tarımın ilk kez geliştirildiği; arpa, kolza, keten, ıspanak, nohut gibi bilinen çoğu ürünün ilk kez insan eliyle yetiştirilmeye başlandığı, insanlığın ilk kalıcı yerleşkelerinin de ilk defa ortaya çıktığı Mezopotamya’nın önemli merkezlerinden.
Kültür ve doğanın birlikteliğinin günümüze kadar eşsizliğini koruduğu Hasankeyf ile ülkemizin el değmemiş son büyük nehri olan Dicle, Ilısu Baraj Projesi ile yok olma tehdidi altında. Oysa bir alanın Dünya Mirası kabul edilebilmesi için UNESCO'nun belirlediği on kriterden birini sağlaması yeterli oluyorken, Hasankeyf ve Dicle Vadisi, UNESCO Dünya Kültür Mirası kriterlerinin onda dokuzunu sağlayan dünyadaki tek yerdir. Ilısu Baraj projesi sebebiyle Türkiye Hükümeti bu alanın Dünya Kültür Mirası ilan edilmesi için gerekli başvuruyu yapmamaktadır.
Doğa Derneği, Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin Ilısu Baraj suları altında kalmaması için mücadele veriyor. Birçok bilimsel araştırma, basın açıklaması, eylemin yanı sıra Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin Unesco Dünya Mirası ilan edilmesi için www.dogadernegi.org adresinde bir imza kampanyası sürdürüyor.