Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun ilaçlardaki kamu kurum indirim oranını arttırması kararı; HIV ve AIDS ile yaşayan bireylerin yaşamını tehdit ediyor.
“İlacıma dokunma”
HIV ile yaşayan bireylere destek hizmetleri sağlayarak, haklarını savunmak amacıyla kurulan Pozitif Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Ünlü “Kullanılan ilaçların yeniden reçete edilmesiyle, sorun görünür olmaya başladı. Kamunun ilaç fiyatlarındaki katılımının daha da düşürülmesi ve oluşan farkın vatandaş tarafından ödenmeye zorlanması HIV pozitifleri sıkıntıya sokmaktadır. HIV tedavisi, ömür boyu, kesintisiz sürdürülmesi gereken bir tedavidir. Bu nedenle “kesintisiz ilaca erişimin” önündeki hiçbir engel kabul edilemez. İnsan hayatının değeri hesap makineleriyle hesaplanamaz. Geciken tedavinin bireysel ve toplumsal maliyetleri çok daha ağır olacaktır. Derneğimizin danışmanlık sağladığı HIV pozitif bireyler ‘ilacıma dokunma’ demektedir. Önümüzdeki dönemde tüm HIV’le yaşayanların herhangi bir mağduriyet yaşamaması için devletimizin, ilaç erişiminin önündeki tüm engelleri acilen çözmesini talep ediyoruz.” dedi.
“İlaçlar hayati önem taşıyor”
HIV pozitifler için hayati önem taşıyan antiretroviral (HIV’i baskılayan) tedavilerin devamlılığına dikkat çeken Ege Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Deniz Gökengin; “HIV enfeksiyonu ve AIDS, tedaviye uyumun yüzde 95’in üzerinde olması gereken kronik bir hastalıktır. Ancak bu, HIV pozitif kişilerin tedavilerine kesintisiz devam etmeleri ile mümkün olabilmektedir. HIV ile yaşayan bireylerin tedavilerine ara vermeleri, kullandıkları ilaçlara direnç geliştirmelerine ve hastalığın hızla ilerlemesine neden olacaktır. Bu da bu hastaların yaşamlarının tehdit altında olması anlamına gelmektedir.” dedi ve ekledi“Öte yandan, direnç geliştiren hastalarda hayati önem taşıyan bu ilaçlar için ülkemizde başka seçenek bulunmamaktadır.”
Tedaviler HIV yayılımını önlüyor
ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü 12 Mayıs 2011 günü; HIV pozitif bir kişinin etkili bir antiretroviral (HIV’i baskılayan) tedavi rejimine bağlı kalması durumunda, HIV bulaştırma riskinin yüzde 96 oranında azaltılabileceğini açıkladı. Bu veri, antiretroviral (HIV’i baskılayan) tedavilerin, toplum sağlığının korunması ve HIV yayılımın engellenmesi için anahtar olduğuna işaret ediyor.
“Tedavi hakkı yaşam hakkıdır”
Pozitif Yaşam Derneği Hukuk danışmanı Av. Habibe Yılmaz Kayar “HIV pozitiflerin ‘zamanında’ ve kaliteli tedavilere (sağlık hizmetlerine) erişimi insan hakları bağlamında değerlendirilmelidir. Sağlık hakkı, tedavi hakkı, yaşam hakkı; evrensel insan hakkıdır. Türkiye’nin yeni sağlık sistemi reformunda kronik hastalıkları göz ardı ederek tedavilerini kesintiye uğratmayacağını umuyoruz” dedi.
“Tedaviler daha az sağlık harcaması sağlıyor”
Pozitif Yaşam Destek Merkezi Koordinatörü Tekin Tutar; “Tedavilerini kesintisiz alan HIV pozitifler yaşamlarına her alanda devam edebilmekte ve çalışabilmektedirler. İş gücü ile ülke ekonomisine katkı sağlamaktadırlar. İlaç erişimin önündeki engellerinin kaldırılmaması HIV pozitif bireylerin sağlıklarını kaybetmelerine ve çalışamaz duruma gelmelerine neden olacaktır. Sağlık sorunları yaşayan bireylerin tedavileri güçleşmeye ve bu durum daha fazla sağlık harcamasına yol açacaktır. Hızlı, etkin ve kalıcı çözüme ihtiyaç var.”dedi.
Çiğdem Şimşek
Pozitif Yaşam Derneği
İletişim Sorumlusu
Tel : +90-212- 288 38 83
Faks : +90-212- 288 38 84
Gsm : +90-541- 247 48 02
www.facebook.com/pozitif.yasam.dernegi
http://friendfeed.com/pozitifyasamdernegi
İlgili Dosyalar:
- hiv pozitif [JPG] [15.81K]