"Meclis İnsan Hakları Komisyonu, birkaç cezaevinde yaptığı inceleme sonucunda Mayıs ayında bir rapor yazdı: ''Askeri cezaevlerinde 'ıslah' değil 'cezalandırma' var'' dedi. 24 Aralık 2009'da gözaltına alınan vicdani retçi Enver Aydemir'de götürüldüğü Maltepe Askeri Cezaevi'nde işkence gördü, şikayetçi oldu. Aralarında cezaevi müdürü Albay ve yardımcısı Astsubayın da bulunduğu görevliler hakkında dava açıldı."
Askeri cezaevlerindeki işkencelerin son bulması, 'askeri mahkemelerin askerler için bile gerekmediği' gerçeğinin bir kez daha açığa çıkarılması için duyarlı tüm insanları bu duruşmaya katılmaya ve duruşma öncesi yapacağımız basın açıklamasına çağırıyoruz."
Basın Açıklaması:
Tarih : 29 Kasım Pazartesi
Saat : 09.30
Yer : 1. Ordu Askeri Mahkemesi önü (Selimiye- Üsküdar)
Not: Duruşma saat 10.00'da yapılacak.
Avrupa yakasından gelecekler saat 08.40'da Sirkeci'den Araba Vapuru ile Harem'e geçerek Selimiye'ye gelebilirler.
Enver'e İşkence yapanlar yargılanıyor! Yalnız bırakmayacağız!
Vicdani retçiler, ağır bedeller ödeyerek, Türkiye'deki militarist yapının bir yüzünü daha açığa çıkardılar: Bir işkencehaneye dönmüş askeri cezaevleri gerçeğini topluma gösterdiler. Nitekim bu duruma sessiz kalamayan Meclis İnsan Hakları Komisyonu, birkaç cezaevinde yaptığı inceleme sonucunda Mayıs ayında bir rapor yazdı: ''Askeri cezaevlerinde 'ıslah' değil 'cezalandırma' var'' dedi.
Öyleki; 2005 Temmuzunda Er Murat Polat'ın dayakla öldürüldüğü Adana Askeri Cezaevi için tanıkların “adeta Ebu Garip” benzetmesi de İzmir-Şirinyer Askeri Cezaevi için “Nazi Toplama Kampı” benzetmesi de basına yansımıştı.
24 Aralık 2009'da gözaltına alınan vicdani retçi Enver Aydemir'de götürüldüğü Maltepe Askeri Cezaevi'nde işkence gördü, şikayetçi oldu. Aralarında cezaevi müdürü Albay ve yardımcısı Astsubayın da bulunduğu görevliler hakkında dava açıldı.
20 Eylül'de, Selimiye'deki 1. Ordu Askeri Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmada;
* Sabah, kapıda -çoğu zaman olduğu gibi- "burası askeri mahkeme, siviller giremez" engeli çıkarıldı. Ancak ısrar sonucunda girildi. Buna rağmen UAÖ temsilcisi "güvenlik" gerekçesi gösterilip alınmadı. Bağlantı kurulan temsilcinin öğleden sonraki oturuma girmesi sağlandı.
* Av. Ömer Kavili, askeri mahkeme heyetini adeta sarstı/şaşkına çevirdi. Yapılan usul ve uygulama hatalarına itiraz edip, en az 4-5 kez "ara karar" alınmasına neden oldu.
* Davanın belki de kilit ismi ve 2 numaralı sanığı nöbetçi astsubay, tayini çıktığı için gelmemişti. Hakkında tanık suçlaması bulunan ve iddianamede de suçlu bulanan, hatta geçmişten de sabıkası olan Cezaevi Müdürü Albay, avukat bile tutmaya gerek görmemişti. Mahkemeye gelen 8 gardiyan asker/tanık halen albayın emrindeydiler ve 2 si dinlenen askerlerin ifadesini değiştirmesi, anlatımlarındaki çelişki ve tutarsızlık avukatların sorusuyla açığa çıkarıldı. Tabiki kamera görüntüleri de silnmişti.
Sonuç olarak duruşmada, askeri mahkemelerin ne kadar “mahkeme” oldukları gerçeği bir kez daha ortaya çıkarken düzmece bir yargılama yapılamayacağı da gösterildi.
İşte bu gerçekler, 29 Kasım'da yapılacak duruşmayı ve bu duruşmaya verilecek desteği önemli kılıyor.
Askeri cezaevlerindeki işkencelerin son bulması, 'askeri mahkemelerin askerler için bile gerekmediği' gerçeğinin bir kez daha açığa çıkarılması için duyarlı tüm insanları bu duruşmaya katılmaya ve duruşma öncesi yapacağımız basın açıklamasına çağırıyoruz.
Barış İçin Vicdani Ret Platformu
Basın Açıklaması:
Tarih : 29 Kasım Pazartesi
Saat : 09.30
Yer : 1. Ordu Askeri Mahkemesi önü (Selimiye- Üsküdar)
Not: Duruşma saat 10.00'da yapılacak.
Avrupa yakasından gelecekler saat 08.40'da Sirkeci'den Araba Vapuru ile Harem'e geçerek Selimiye'ye gelebilirler.