Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nden Özge Karlık, Şehlem Kaçar, Merve Karabulut ile “Öyle Değil Böyle” projesi hakkında söyleştik. Dernek üyeleri, projenin hem farkındalık yaratmak hem de medyadaki cinsiyetçi veya şiddete maruz bırakılanı suçlayan dili dönüştürmeyi amaçladığını söyledi
Kurulduğundan bu yana toplumda görünmeyen, yok sayılan, şiddet biçimleri üzerine çalışan Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, yeni bir projeye başladı.
“Öyle Değil Böyle: Flört Şiddetinden Güvenli İlişkilere & Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Habercilik” projesi ile dernek, şiddete dair farkındalık yaratırken bir yandan da medyadaki ayrımcı dili dönüştürmeyi hedefliyor.
Bizler de Proje Koordinatörü Özge Karlık, eğitmenlerden Şehlem Kaçar ve Merve Karabulut ile hem flört şiddeti hem de “Öyle Değil Böyle” projesi hakkında konuştuk.
“PARTNERİMDEN KORKUYOR MUYUM?”
Sendika.Org: Öncelikle flört şiddetini nasıl tanımlıyorsunuz? Kadınlar flört şiddetine maruz kaldığında bu durumu nasıl fark edebilir?
Eğitmen Merve Karabulut: Sevgili şiddeti, yakın partner şiddeti, ilişkisel şiddet gibi farklı kullanımları da var. Şemsiye bir kavram aslında. İlişki içinde partnerlerden birinin diğerine ya da partnerlerin birbirlerine kontrol ve güç kazanma amaçlı ‘sistematik’ olarak uyguladığı zarar verici davranışlar ve sınır ihlalleri olarak tanımlayabiliriz. Şimdiki partnere olduğu gibi, geçmişteki partnere yönelik de olabiliyor. Arada evlilik bağı bulunmayan, kısa/uzun, duygusal/romantik/cinsel, ciddi/sıradan, tek eşli/çok eşli, heteroseksüel/eşcinsel her türlü ilişkide görülebiliyor. Fiziksel, duygusal, cinsel, sanal, ekonomik ya da toplumsal cinsiyet temelli olabiliyor. Web sitemizde konuyla ilgili daha kapsayıcı bilgiler vermeye çalışıyoruz.
Sınır ihlallerinin farkına varabilmek için önce kişinin sınırlarını tanıması gerek. Bunun için de kendisine bu alanı, zamanı tanıması gerek. Ben hangi davranışlardan hoşlanıyorum, hangilerinden hoşlanmıyorum, neyi başkalarını mutlu etmek için yapıyorum… Hepimizin sınırları var; bu sınırların varlığı bizi sıkıcı yapmaz, ne istediğimizi bilen biri yapar. Kendi sınırlarımızı bilmek ve bunu karşı tarafa da aktarmak önemli. ‘Şiddet döngüsü’nü tanımak da çok önemli. Gerilim yükseliyor, şiddet davranışı yaşanıyor, özür dileniyor/sözler veriliyor, bir süre sakin geçiyor, ta ki tekrar şiddet davranışı yaşanana kadar. Bu döngüyü fark etmek, flört şiddetine maruz bırakıldığımızı anlamanın önemli bir adımı.
Bunun yanında toplumun dayattığı rolleri, normları kabul etmeyip ilişkimizi sorgulamamız gerek: “Partnerimle açık iletişim kurabiliyor muyum?”, “Kendi hayat kararlarımı ya da basit kararları kendi isteğimle alabiliyor muyum?”, “Partnerim dışında da bir hayatım var mı?”, “Partnerimden korkuyor muyum?”, “Üzerimde baskı/ güç hissediyor muyum?”, “Kendimi partnerimle eşit hissediyor muyum?” Bu soruların en az birine hayır yanıtı veriyorsam güvensiz ya da şiddet içeren bir ilişkide olabilirim. İlişkinin çok başlarında bile okuyabileceğimiz sinyaller olabiliyor. Şiddeti normalleştirme, bazı kişilerin şiddeti hak ettiğini düşünme, küfür, cinsiyetçi/homofobik söylemler, hayvanlara zarar verme, eski partnerlerine hakaret etme, şiddet uyguladığında karşı tarafı suçlama gibi davranışlar kesinlikle alarm veriyor.
“ÖYLE DEĞİL BÖYLE” DERKEN BİR DEĞİŞİMİ HEDEFLİYORUZ”
“Öyle Değil Böyle” projesinden bahseder misiniz? Bu proje ile neler hedefliyorsunuz?
Proje Koordinatörü Özge Karlık: Öncelikle “Öyle Değil Böyle: Flört Şiddetinden Güvenli İlişkilere & Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Habercilik” projesi iki şeyi hedefliyor: Flörtlerdeki mevcut veya muhtemel şiddete dair farkındalık yaratmak, partnerlik ilişkilerini hapsedildiği özel alandan çıkararak konuşulabilir bir şey haline getirmek ve medyada cinsel şiddet üzerine yapılan haberlerde kullanılan dildeki cinsiyetçi ve/veya şiddete maruz bırakılanı suçlayan/ utandıran dili dönüştürmek. Dolayısıyla “Öyle Değil Böyle” derken bir değişimi hedefliyoruz; ilişkilenme biçimlerimizin ve medya dilinin değişimini.
Bu amaçla üniversite öğrencilerine flört şiddeti üzerine seminerler, iletişim öğrencilerine ve medya çalışmalarına habercilik dili üzerine eğitimler veriyoruz. Bu seminer ve eğitimleri başka projeler altında geçen yıl zaten veriyorduk; bu sene “Öyle Değil Böyle” ismiyle devam ediyoruz.
“CİNSEL ŞİDDET HABERLERİNDE GÖRSEL KULLANIMI SIKINTILI”
Projenin medya eğitimleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu eğitimlerle neyi amaçlıyorsunuz?
Eğitmen Şehlem Kaçar: Medya konusunda geçen sene başlattığımız bu eğitim projemizle hem farkındalık arttırıcı bir çalışma yapmayı hem de basın emekçileri ile işbirliği yaparak çözüm yolları geliştirmeyi amaçladık. Toplumsal dönüşüm için toplumsal iletişim ve dayanışma şiarıyla yola çıktığımız bu proje, dilin toplumsal algı üzerindeki gücünü medya çalışanları ile tartışarak hep beraber nasıl daha eşitlikçi, güçlendirici ve doğru kavramları kapsayan bir haber dili oluşturabiliriz ve birlikte yol alabiliriz gibi soruları barındıran bir çalışma oldu. Bu yıl da bu işbirliklerini geliştirmek niyetindeyiz. Bu nedenle, medya emekçilerini medyaya yönelik verdiğimiz “Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Habercilik” eğitimimizi almaya, ‘Birlikte ne yapabiliriz’i düşünmeye, işbirlikleri geliştirmeye ve özne olarak sorumlu haber anlayışını benimsemeye teşvik etmek istiyoruz.
Ayrıca, proje içerisinde medya çalışanlarının güvenli ortamda çalışmasına ön ayak olabilmek için medya kuruluşlarının uygulayabilecekleri bir taciz politika metni ve yönergesi çıkarmak istiyoruz; bunu da medyada çalışan kadın ve LGBTİ+ ların deneyimlerini kapalı bir odak grup çalışmasında öğrenerek yapmayı planlıyoruz. Çoğu cinsel şiddet haberlerinin verilişinde ciddi sorunlar var. Görsel kullanımlarında sıkıntılar olabiliyor; çünkü kullanılan görseller çoğu zaman imaj bankalarından ya da gazetelerin kendi havuzlarından alınabiliyor, medya çalışanlarının da bu sepeble güçlendirici görseller bulmakta zorlandığını biliyoruz. Bu sebepten, bir görsel oluşturma atölyesi de yapacağız. Görsel oluşturma atölyesini tam da bu ihtiyaca cevap vermek amacıyla planladık.
Projeye nasıl tepkiler alıyorsunuz, kadınlar flört şiddeti hakkında neler düşünüyor?
Eğitmen Merve Karabulut: Üniversitelerden sürekli davetler alıyoruz, aynı üniversiteye birden çok gittiğimiz oluyor. Flört şiddeti son yıllarda gündemleşmiş bir konu ve konuşurken bilmedikleri kavramlarla, şiddet türleriyle karşılaşıyor kişiler. İlişkisini sorguluyor, farkına varıyor. ‘Bir şeyler beni kötü hissettiriyor ama adını koyamıyorum’ dediği şeylerin karşılığı olduğunu görüyor. Şiddete maruz bırakılana nasıl destek olabileceğini öğreniyor. Şiddet döngüsü ve rıza/onay inşaası kavramı üzerine en çok konuştukları şeyler oluyor.
Peki özellikle güvende ve iyi hissedilmeyen bir ilişkide neler yapılabilir?
Eğitmen Merve Karabulut: Maruz bırakılan şiddet karşısında şikayette bulunmak oldukça önemli. Şiddet, uygulayanın suçudur. Üniversitelerde tacizi önleme birimleri açıldı ve her üniversitede olması çok önemli. Bu konuda üniversiteli kadınlar yönetimlere baskı uygulayabilirler. Böyle bir birim olmasa da yüksek öğrenim kurumları öğrenci disiplin yönetmeliklerinde tanımlanmış cezalar var. Flört şiddeti özelinde (40 tilki kadın inisiyatifi gibi) ücretsiz hukuki destek veren yerlerden destek istenebilir. Kolluk güçlerinden yardım isteyebilir, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunabilirsiniz. En önemli nokta, bunun sizin suçunuz olmadığını unutmamak.
Proje hakkında detaylı bilgi almak için iletişim adresleri:
İlgili Dosyalar:
- cinsel siddeetle mucadele [JPG] [270.90K]