Uluslararası yolsuzluk ve çevre ihlallerini takip eden STK Global Witness (Küresel Şahitlik) 2017 yılında dünya ölçeğinde 197 çevre aktivistinin öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Dünyada çevreciler kimler tarafından, neden öldürülüyor? Cevapları Yeşil Gündem derledi.
Uluslararası yolsuzluk ve çevre ihlallerini takip eden STK Global Witness (Küersel Şahitlik) 2017 yılında dünya ölçeğinde 197 çevre aktivistinin öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Bu rakam istatistiklerin ilk takip edilmeye başlandığı 2002 yılının dört katına tekabül ediyor. En çok cinayet gelişmekte olan ülkelerde, özellikle Latin Amerika’nın ormanlık bölgelerinde işleniyor. Suikastlara kurban giden eylemciler kaçak avcılık, madencilik faaliyetleri, altyapı projeleri ve endüstriyel ekimler (ormanlar yok edilip soya,mısır, yağ üretiminde kullanılacak palmiyeler ve şeker kamışı gibi endüstriyel ürünler ekiliyor) gibi alt başlıklarda mücadele ediyor. Raporda yer verilen cinayetler arasında Antalya Finike’de taş ocaklarına karşı mücadeleleriyle bilinen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin öldürülmesi de yer alıyor.
Global Witness ve Guardian tarafından ortak hazırlanan raporda, madencilere karşı mücadele eden 36 aktivistin öldürüldüğü söyleniyor. Madencilik alt başlığında işlenen cinayetler özellikle Peru’da Las Bambas bölgesindeki bakır madenleri e ve Kolombiya’da El Cerrejón bölgesindeki kömür madenleri en büyük ihtilaf konuları arasında yer alıyor.
‘ÖFKELİ MÜTEAHHİT YARDIMCILARI’ AİLEYİ KATLETTİ
Çok sayıda cinayetin sebebi de inşaat ham maddeleri. Örneğin Hindistan’da öldürülmüş olan Yadav ailesi bir kum müteahhitinin yardımcıları tarafından vuruldu. Indian Express gazetesi tarafından aktarıldığına göre Garwah bölgesinde dere yatağından kum çeken müteahhitlere karşı mücadele veren Uday Yadav’la beraber (55) iki oğlu Niranjan (35) ve Vimlesh (30) köylülerin 15’i kamyon olmak üzere 21 iş aracını ateşe verdiği sırada müteahhitlerin öfkeli yardımcıları tarafından vuruldu.
Asya’daki en ölümcül ülkeler listesinde birinci sırada Filipinler yer alıyor. Filipinler’de henüz daha 3 Aralık’ta 8 Lumad yerlisi ata topraklarında kahve ekimlerine karşı direndikleri için öldürüldü. Afrika ise özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Tanzanya’da doğa koruma gönüllüleri ve milli park korucuları kaçak avcılar tarafından öldürülüyor.
‘ÇİRKİN’İN’ KİM OLDUĞU ORTAYA ÇIKAMADI
Türkiye’de ise Finike’de taş ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle tanınan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti, geçen 9 Mayıs’ta Kızılcık Yaylası’ndaki dağ evlerinde öldürülmüştü. Cinayet ilgili aynı bölgede oturan Ali Yamuç, İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gözaltına alınmış, sonrada suçunu itiraf etmesi üzerine tutuklanmıştı. Can güvenliği nedeniyle Alanya T Tipi Cezaevi’ne nakledilmiş orada 20 Eylül sabahı koğuşunun tuvaletinde ölü bulunmuştu. Yamuç’un kendini eşofman lastiğiyle astığı söylendi. Büyüknohutçu çifti cinayetlerinin katil zanlısı Ali Yamuç, savcılık ve mahkeme ifadelerinde, kapatılan mermer ocağında çalışan ‘Çirkin’ lakaplı kişinin cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini ve bu paranın 3 bin TL’sini ödediğini söylemişti. Ali Yamuç’un savcılık ve mahkemedeki bu ifadesinden sonra cezaevinde yazdığı iddia edilen bir mektup bulundu. Yamuç’un aha sonra tutuklanan eşi Fatma Yamuç’un üzerinde ele geçirilen mektupta başka bir mermer ocağı sahibini azmettirici olarak suçladığı ortaya çıktı.
Global Witness kuruluşu da küresel bazdaki benzeri vakalarda failler genellikle iş insanları ve siyasetçiler olduğu için adaletin çok da fazla sağlanamadığını söylüyorlar. Öte yandan Nikaragua ve Honduras ülkelerindeki ölümlerde yaşanan düşüşler ve kamuoyu baskısı sebebiyle devletlerin yavaş da olsa harekete geçmeye başlamış olması sivil toplum temsilcilerini umutlandırıyor.
İlgili Dosyalar:
- haber fotoğrafı [JPG] [71.74K]