Skip to main content
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Yırcalı kadınlar yeni yılda dayanışmaya çağırıyor

Ürettikleri doğal ürünleri satmak için 90 yıllık bir evi yeniden ayağa kaldıran Yırcalı kadınlar, tadilat giderlerini karşılamakta zorlanıyor ve herkesi sürece destek olmaya çağırıyor.

İçerik Alınlık Resmi

Ürettikleri doğal ürünleri satmak için 90 yıllık bir evi yeniden ayağa kaldıran Yırcalı kadınlar, tadilat giderlerini karşılamakta zorlanıyor ve herkesi sürece destek olmaya çağırıyor.

haber fotoğrafı

Manisa’nın Soma ilçesine bağlı Yırca köyünde termik santral inşa etmek için yaklaşık 7 bin zeytin ağacını kesen Kolin Grubu, önce köylülerin fiili direnişi ve sonrasında yargıdan gelen yürütmeyi durdurma kararı üzerine çekilmek zorunda kalmıştı. 6660 zeytin ağacının kesilmesine tepki gösteren Yırcalı kadınları tam da o günlerde tanımıştık. Yırca’nın en yaşlı kadınlarından Emine Sezer, zeytin ağaçlarının iş makineleriyle kesildiği anları, “Zeytinlerin çıtırtıları kulaklarımdan gitmiyor. Ağaçlar yıkılırken insan gibi ağladı” diye tarif ederek hafızalara kazınmıştı.


Yörenin geçim kaynağı olan zeytin ağaçları kesilince, Yırcalılar ilçede bulunan termik santralden atık kömür toplayıp satmaya başlamıştı. Gidişattan memnun olmayan Yırcalı kadınlar, harekete geçmiş ve “Kömürün İsi, Sabunun Misi” diyerek mis kokulu sabunlar üretmeye başlamıştı. Şu sıralar projenin ikinci fazı için yoğun bir koşturmaca içindeler. Bu sefer, kurulan ekonomik modeli bir adım daha ileriye taşıyor ve mis kokulu sabunların yanına salça, tarhana gibi doğal ürünler ekliyorlar.


Sabundan sonra gıda üretimi de yapmaya karar veren kadınların köyü Yırca’da, Haziran ayından beri yoğun bir hareketlilik var. Amaçları; gıda ruhsatı alıp salça, tarhana, zeytinyağı ve köy ekmeği gibi ürünlerin satışını yapmak… Bunun için ilk olarak geleneksel mimariye sahip, 90 yıllık bir taş ev satın alındı. Bu da tüm diğer işler gibi imece ile oldu. 750’den fazla kişinin desteğiyle alınan ve ekolojik yöntemlerle yenilenen ev, gıda ruhsatına uygun olarak iki bölüme ayrılıyor: Bir bölümde tarhana, köy ekmeği gibi ürünler, diğer bölümde ise kokulu sabunlar üretilecek. Ruhsat için belediyeyle görüşmeler tamamlanmış, tadilat tamamlanınca belediyenin ruhsat vereceği belirtiliyor. Sonraki iş gıda işletmesi için Tarım Bakanlığı, organik sabun üretimi içinse Sağlık Bakanlığı ile görüşmek olacak. Yırcalıların hedefi, tüm süreçleri tamamlayıp 2018 yılının bahar aylarında gıda üretimine başlamak.

KADINLAR KAHVESİ KURULUYOR

Yırcalı kadınların üretim yapacağı taş evin bir de bahçesi bulunuyor. Bu bahçe kadınlar kahvesine dönüştürülecek. Kütüphanesi ve serbest kürsüsü olan bu bölüm, köyün kullanımına açık bir kamusal alan olarak düşünülüyor. Şu günlerde evin fayansları döşeniyor, sonraki iş ise kapı pencere takmak. Evin tüm maliyetleri sponsor desteği olmaksızın sabundan satışından gelen kaynakla ve bireysel bağışlarla karşılanıyor. Hem fikir hem de fikrin etrafındaki dayanışma ilham verici olsa da, maddi kısıtlar sebebiyle projenin durma noktasına geldiği dönemler var. Yırcalı Hamide Akın, üretim evi projesine devam edebilmek için bu yılbaşında herkesi mis kokulu sabunlarından almaya davet ediyor: “Mis kokulu sabunlarımız, el emeği ve göz nuru. Seve seve yapıyoruz biz bunları. Herkesin almasını istiyoruz. Geçen sene 8 Mart ve yılbaşında çok iyi satış yapmıştık. Haziran’a kadar bir miktar siparişlerimiz vardı; ama hazirandan sonra tamamen durdu. Dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız paralarla, evin maliyetini karşılıyoruz.”

“8 MART’TAN BU YANA PEK SATIŞIMIZ YOK”

Son dönemlerde satışlarının çok düştüğünü ve kurdukları üretim evinin masraflarını karşılamakta güçlük çektiklerini belirtiyor: “Kokulu sabunun satışı her zaman olmuyor. 8 Mart’tan bu yana pek satışımız yok. O günden beri çok az siparişimiz oldu. Bu yüzden yaptığımız üretimi nasıl geliştirebiliriz diye düşündük ve salça, tarhana gibi şeyler yapalım dedik. Geçim kaynağı olarak böyle bir işe girdik, arkadaşlarla.”

ERKEKLER ÖNCE ‘ALAMAZSINIZ’ SONRA ‘BAK GENE YAPTILAR’ DİYOR

Gıda üretimi için taş evi almaya karar verdiklerinde, köydeki erkeklerin kendileriyle dalga geçtiğini gülerek anlatıyor: “Erkekler önce dalga geçiyor ve ‘alamazsınız’ diyor. Ama görüyorlar ki alırız, sonra da ‘Bak gene yaptılar’ diyorlar.”
Hep birlikte bir şey üretmenin çok keyifli olduğunu söyleyen Akın, “Buraya geldik mi rahat ediyoruz biz. Stresimizi atıyoruz arkadaşlarla beraber. Benim eşim öğretmen ben yine biraz gezdim ama diğer arkadaşlarım Yırca’dan pek çıkmadı. Bu projeyle başka şehirlere gidiyoruz, toplantılara katılıyoruz, kendi paramızı kendimiz kazanıyoruz. Gözümüz açıldı, kendi paranı kazanmak çok güzel bir şey” diyor.

Yırcalı kadınların projesi olan üretim evine, buradan destek olabilirsiniz.

Artı Gerçek - Aynur Tekin

 

İlgili Dosyalar:

  1. haber fotoğrafı [GIF] [249.01K]
Share
İlgili Eğitim