Ruh Sağlığı’nda İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUSİHAK) Türkiye’de engelli öğrencilere yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi için çalışıyor. Çalışmanın adı, “Farklılıklarla Dolu Bir Sınıf”.
*Bu haberde görme engelliler için fotoğraflarda betimleme yapılmıştır
Proje, İstanbul’daki Zekeriyaköy İlkokulu ve Ortaokulu’nda uygulanıyor.
RUSİHAK Ekim 2015’ten itibaren Syracuse Üniversitesi Engelli Hakları Merkezi tarafından geliştirilen tam içermeci modeli temel alan ve Türkiye’de engelsiz bir eğitim modeli önerisi oluşturarak okul ortamında engelli öğrencilere yönelik ayrımcılığın önüne geçecek bir politika oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Bu çabayı Açık Toplum Vakfı ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu destekliyor.
Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Haklarına dair Sözleşme’nin (EHS) eğitim hakkını içeren 24. Maddesi, çalışmanın temelini oluşturuyor. Proje, engellilik alanında çalışan aktivistler ile eğitimcileri bir araya getirerek EHS ve 24. Madde üstüne tartışma yapılmasını hedefliyor.
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) başkan vekili Süleyman Akbulut, öğrenciler tarafından kullanılan bir sınıfta öğretmenlere kendi yaşam öyküsünden hareketle toplumun engelliliğe bakışını, engelli bireylerin örgün eğitimde yaşadıkları sorunlara değinen bir sunum yapıyor. Fotoğrafın kadrajına tekerlekli sandalyede oturan Süleyman Akbulut dışında öğrenci sıralarında oturan dört öğretmen daha girmiş. İlk sırada iki erkek öğretmen, bir arka sırada ise iki kadın öğretmen oturuyor. Hepsi Süleyman Akbulut’u dinliyor.
RUSİHAK tam içermeci bir eğitim modeli oluşturmak için hem Zekeriyaköy İlkokulu’nda çalışan öğretmenlerle hem de Sarıyer Rehberlik Araştırma Merkezi çalışanları ile toplantılar gerçekleştiriyor. Yapılan toplantılarda eğitimciler, tam içermeci eğitim modeli hakkında tartışıyor ve kaynaştırma (bütünleştirme) öğrencilerinin eğitim sistemi içindeki yerini sorguluyor. Böylece eğitimcilerin sınıflarlarında yer alan farklı gelişen öğrenciler için nasıl bir eğitim programı hazırlanması gerektiği konusunda bilgi ortaya konuyor.
“Farklılıklarla Dolu Bir Sınıf” proje ekibi, farklı gelişen öğrencileri kapsayan eğitimin ne olduğu konusunda öğretmenlerin bilgi eksiğini gidermek için Sarıyer Rehberlik Araştırma Merkez (RAM) çalışanlarına “Özel Eğitimde Bütünleştirme Kursu” adı altında bir hizmet içi eğitim düzenledi. 2016 yılının Haziran ayında gerçekleştirilen eğitim beş gün sürdü ve eğitimin sonunda öğretmenlere Milli Eğitim Bakanlığı onaylı hizmetiçi eğitim sertifikası verildi. 2016 yılının Eylül ve Kasım aylarında benzer toplantılar öğretmen ve RAM çalışanlarıyla yapılmaya devam etti.
“Farklılıklarla Dolu Bir Sınıf” projesi danışmanlarından avukat Işıl Bağatur ‘Özel Eğitim Öğrencilerinin Eğitim Hakkı’ konulu sunumunu gerçekleştiriyor. Küçük bir sınıfta, U şeklinde dizilmiş sandalyelere oturmuş katılımcıların karşısında Işıl Bağatur ayakta, ellerini iki yana açmış, konuşuyor. Kadın ve erkeklerden oluşan bir grup RAM çalışanlarından kimisi Işıl Bağatur’u seyredeken öbürleri not tutuyor.
“Farklılıklarla Dolu Bir Sınıf” projesi öğrencilerle yaptığı etkinliklerde, farklı bireylerin bir arada olabileceğini, her şeyin birbirimizi anlamak ve tanımaya özen göstermekle başladığının altını çiziyor. İşaret dili alfabesini resimli olarak gösteren bir pano hazırlamak, öğrencilere işaret dili eğitimi verilmesi bugüne dek gerçekleştirilen faaliyetler arasında. “Farklılıklarla Dolu Bir Sınıf” projesi ekibi ayrıca birkaç ingilizce insan hakları oyununu Türkçeleştirerek Zekeriyaköy okulunun dördüncü sınıf öğrencileri ile oynadı. Oyunlar ile çocuklarla farklılıkları tartışmak ve farklılıklara saygı duymanın önemli olduğunu konuşmak fırsatı yakalamış oldular. Proje ekibi, yapılan etkinlikler sonucunda öğrencilerin engelliliği düşünmeye başladığını, yalnız okula değil gün içinde girip çıktıkları her yere farklı bir gözle bakmaya başladıklarını vurguluyor. Ekip, Çocukların etkinlikler sonunda neler edindiklerini rahatça dile getirdiğini söylüyor. Örneğin çocuklar artık dışlanan, ayrımcılığa uğrayan bireyin neler hissedebileceğini daha iyi anlayabildiklerini ifade etmiş. Proje ekibi ayrıca öğrencilerin kendilerine, sosyal hayatın içinde engeli olan bireyle karşılaştıklarında onlarla sohbet etmek istediklerini dile getirdiğini vurguluyor. Ekip, öğrencilerdeki gelişimin öğretmenleri de etkilediğini söylüyor. Örneğin verilen işaret dili eğitimlerinin başarısı, Zekeriyaköy öğretmenlerinin işaret dilinin seçmeli ders olarak müfredatta yer almasının öğrenciler için çok faydalı olacağını dile getirmesiyle sonuçlanmış. Proje ekibi bu teklifi model önerisine eklemiş bulunuyor.
Fotoğrafta okulda asılı lacivert bir pano var. Panonun ortasında, üstte, beyaz ince bir dikdörtgen üstüne renkli harflerle ’Farklılıklarla Dolu Bir Sınıf’ yazılmış, her bir harf için farklı bir renk kullanılmış.Bu yazının hemen altında kırmızı, büyük, dikdörtgen bir katon asılı. Üstünde büyük harflerle ‘Neden Hepimizin Okulu?’ yazıyor. Bu yazının sağında işaret dili harflerini anlatan renkli görseller asılı. Panonun sol üst kısmına “Farklılıklarla Dolu Bir Sınıf” projesinin destekçilerinin logoları (AB ve Açık Toplum Vakfı logosu) ve projeyi anlatan metinler yerleştirilmiş. Panonun sol alt bölümüne renkli resimlerden oluşan ve down sendromlu bir gencin hayatını anlatan bir çizgi-poster asılmış. Tüm bunların dışında panoya iki kitap ipe tutturularak asılmış. Kitapların ne olduğu net olarak anlaşılmıyor.
RUSİHAK, projeye bir yıl daha devam etmeyi planlıyor. 2015 yılında itibaren yapılanların daha geniş bir kesime anlatılması, oluşacak tam içermeci eğitim model önerisinin yetkililere, ilgililere sunulması 2017 yılı içerisinde gerçekleştirilecek.