Erdekliler ilçede yapılmak istenen kimya sanayine karşı 14 Şubat’ta ‘sevgi zinciri’ oluşturdu. Sahil boyunca el ele tutuşan bölge halkı hukuki mücadelenin yanı sıra eylemlerine devam edeceklerini söyledi.
Erdekliler, bölgede yapılmak istenen kimya sanayi tesislerine karşı 14 Şubat’ta sevgi zinciri oluşturdu. Erdek Körfezi Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla Ali Haydar Sarı Sahil Bandı’nda bir araya gelen bölge halkı sahil boyunca sevgi zincir kurdu
Eyleme CHP Milletvekilleri Namık Avuçca ve Nedret Akova da katılırken milletvekili adayları ve Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza da destek verdi.
Eylemin başlaması beklenirken alana getirilen davul klarnet eşliğinde halaylar çekildi. Şiirlerle başlayan etkinlikte platformun basın sözcüleri Hatice Kirazoğlu ve Dr. Kadir Dadan yaptıkları konuşmalarda turizmi ve tarımı yok edecek, havayı kirletecek olan bu projeye karşı mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.
Eylemde konuşan Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı bölge halkını mücadelesine destek verdiğini açıkladıktan sonra kimya sanayinin vereceği tahribata dikkat çekti. Sarı’nın konuşmasının ardından sevgi zincirini kurmak üzere eyleme gelenler sahil boyunca el ele tutuştu.
Ellerindeki renkli şemsiyeleriyle hava kirliliğinin yarattığı sera gazı etkisine, defne dallarıyla barışa, zeytin dallarıyla geçimlik kaynaklarının yok olmasına dikkat çekmek ve çaldıkları düdüklerle seslerini duyurmak isteyen Erdekliler kurdukları zincirin ardından eylemlerine son verdi.
Erdek Körfezi Dayanışma Platformu kimdir?
Erdek’te yapılacak sanayi tesislerine karşı kurulan Erdek Körfezi Dayanışma Platformu’nun içerisinde AKP hariç bölgedeki tüm siyasi partiler ve dernekler var. Erdek’i savunmak ve AKP’nin doğa talanına dur demek için bir araya gelenler ilçede ve Bandırma’da bulunan tüm siyasi yapıları dolaşarak platforma çağırmış. Herkes olumlu karşılayarak platforma katılmayı kabul etmiş. AKP’yle yaptıkları görüşmede de karşı tepki almadıklarını belirten Erdekliler, eylemlere katılmamızı beklemeyin yanıtını aldıklarını söyledi. Erdek Belediyesi’nin de her zaman destek verdiği platformda Tüketici Koruma Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, CHP, HDP, ÖDP, EMEP, EHP, bölgedeki sivil toplum kuruluşları ve derneklerin yanısıra MHP de var. Kimya sanayine karşı Erdek’te yapılan bu ilk eylem örgütlenirken platform bileşenleri bölgedeki tüm köyleri gezerek köylülerle konuşmuş. Aynı zamanda sosyal medyayı da etkin bir biçimde kullanan Erdekliler eylemlerini projeyi durdurana kadar sürdürmeye kararlı.
Erdek Körfezi Dayanışma Platformu, bir süredir, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlatılıp, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından kabul edilen, Balıkesir-Çanakkale 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda yer alan sanayi ve depolama bölgesi hakkında, kamuoyunda farkındalık sağlamaya ve gelecek için seçenek oluşturmaya yönelik bir toplumsal mücadele yürütüyor.
Eylül ayı başında 1/100000 ölçekli Balıkesir-Çanakkale Çevre Düzeni Planı’nın Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edilmesinin ardından, 60 günlük itiraz süresi ve takibinde 30 günlük itirazlara yanıt süresi doldu, Bandırma ve Erdek Belediyeleri tarafından planın iptaline ilişkin hukuki süreç başlatılarak idari davalar açıldı.
Erdek Körfezi Dayanışma Platformu, Bandırma Kent Konseyi tarafından 27 Aralık 2014 tarihinde Bandırma Ticaret Odasında düzenlenen çalıştayda yaptığı konuşmalarla, kuruluş bildirgesinde ve imza kampanyası metninde şunları talep ediyor:
Balıkesir ve Çanakkale illerine ait 1/100000 Çevre Düzeni Planında Bandırma ilçesi Hıdırköy, Bezirci, Buğdaylı, Paşaçiftlik ve Şirinçavuş mahalleleri arasında kalan bölgenin sanayi ve depolama alanı olarak düzenlenmesinin iptal edilmesi, bahsi geçen alanın kamulaştırılarak, bir bölümünün enerji ormanı yapılması, kalan bölümünde ise tohum, fide, fidan üretimi için kamusal nitelikte dünya çapında bir araştırma enstitüsü ve yaşayan tohum bankası kurulması.
Erdek Körfezi Dayanışma Platformu ayrıca, bu sanayileşme bölgesine yarım ağızla karşı çıkılamayacağını, sanayileşmeye karşı kesin bir tavır alınması gerektiğini, bölgenin geleceğine ilişkin toplum gereksinimlerine uyan bir öneri ile kamuoyu duyarlılığı oluşturulması gerektiğini savunuyor.
Çalıştay sonuç bildirgesinde şunlar yer alıyor:
“Planın hazırlanma tarzı sorunludur, izlenmesi gereken süreçler takip edilmemiştir. Halkın, yerel yönetimlerin ve demokratik kitle örgütlerinin katılımı olmadan hazırlanan bu planın demokratik meşruiyeti yoktur. Bu plan doğal, tarihi ve kültürel değerlerin koruma-kullanma dengesini sağlamaktan çok uzaktır. Planda dayanaksız nüfus hesabı sonucunda ayrılan sanayi enerji ve maden alanlarının kümülatif çevresel etkilerinin hesaplanmadığı görülmektedir. Bölgenin 1. Derece deprem riski altında olduğu göz ardı edilerek hazırlanan bir plandır.
Bu planın iptal edilerek bölgenin tarihi, turistik, ekolojik, ekonomik, kültürel, tarımsal gerçeklerine uygun yerel oyuncuların katılımıyla yeniden hazırlanmasını talep ediyoruz. Bu talepler yerine getirilmediği takdirde; idari ve hukuksal alandaki eylemlerimize ek olarak demokratik katılım ve eylem hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızı kamuoyuna beyan ederiz.”