TESEV ve ORSAM tarafından hazırlanan rapora göre, 35 bin Suriyeli, Türkiye'de doğdu.
TESEV ve ORSAM tarafından hazırlanan “Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye etkileri” raporuna göre, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeli mülteciler özellikle yoğun olarak bulundukları sınır illerinde sosyal ve demografik yapıda değişikliklere neden oldu.
Bölgede kaçak işçi oranının yükselmesi ve kiraların artmasına da yol açtığına dikkat çekilen raporda, "Suriyelilerin toplumsal etkileri çerçevesinde ise yerel halk arasında çok eşliliğin yaygınlaştığı ve boşanma oranlarının arttığı" savunuldu. Rapora göre, çocuk işçilik yaygınlaştı, çarpık yapılaşma arttı, doğurganlık oranları ve nüfus artış oranlarında artış yaşandı.
Türkiye’de bulunan 2 milyon Suriyeli’nin yalnızca yüzde 15’inin kamplarda kaldığın belirtilen raporda, 35 bin çocuğun Türkiye’de doğduğu bildirildi. Rapora göre, sınır illerindeki hastanelerin yüzde 40’ı Suriyelilere hizmet veriyor. Raporda, Suriyelilerin toplumdaki konumları itibariyle “etnik ve mezhepsel çatışmayı tetikleyici zemin oluşturduğu” savunuldu.
Zaman’da yer alan habere göre, rapor, TESEV ve ORSAM tarafından üç aylık bir zaman diliminde Suriyelilerin yoğun olarak bulunduğu Adana, Osmaniye, Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mersin ve Kahramanmaraş’ta Suriyeli mülteciler, yerel yetkililer, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, yerel halk ve sanayi, ticaret odaları ile yapılan görüşmeler sonucunda hazırlandı.
Rapora göre Kasım 2014 itibarıyla Türkiye’de resmi rakamlara göre 1,6 milyon, resmi olmayan rakamlara göre 2 milyon Suriyeli bulunurken, Suriye sınırındaki illerin nüfusunun 1,2 milyon civarında arttığı belirlendi. Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 85’inin kampların dışında yaşadığı ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 35 bin Suriyelinin doğduğu belirtildi. Raporda bu göçün Türkiye’de özellikle de sınır illerinde ciddi toplumsal, ekonomik, siyasi/güvenlik ve temel hizmetler üzerinde etkileri olduğuna dikkat çekildi.
Sığınmacıların ekonomik etkileri çerçevesinde ise hem risklerin hem de fırsatların ortaya çıktığı belirtildi. Sınır illerinde kiralarda artış gözlemlendiği, enflasyon artışı ortaya çıktığı, küçük işletmelerde kaçak işçi çalıştırmanın yaygınlaştığı ve ücret düzeylerinde düşüşler görüldüğü belirtildi. Ancak, Suriyelilerin sınır illerinde işgücüne katılımının yatırım ortamına katkı sağladığı, Suriye’den gelen tüccarlar için Mersin ve Gaziantep’in “cazibe merkezi” olduğu ve Suriyelilere sağlanan yardımların yerel olarak tedarik edilmesinin gıda ve tekstil firmaları için fırsat oluşturduğu kaydedildi.
Araştırmaya göre güvenlik riskleri çerçevesinde yerel halkın kendilerini terör saldırılarına daha açık hissettikleri belirtiliyor. Suriyelilerin asayişi bozduğu söylemi yaygınlaşsa da aslında karıştıkları adli olayların sayısı son derece düşük.
Suriyelilerin temel hizmetlere etkisi bağlamında ise Suriyelilerin yoğun olduğu bölgelerde belediye hizmetlerinin yetersiz kaldığı ve özellikle devlet hastanelerinde kapasite sorunlarının ortaya çıktığı kaydedildi.
Raporun tam metnine ulaşmak için tıklayınız.