Image
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. Çünkü fıtratları farklıdır” demesine 57 kadın ve LGBT örgütü, vakıf ve kurum, 'Fıtrat değil Anayasa' başlıklı ortak bir metinle karşılık verdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. Çünkü fıtratları farklıdır” demesine 57 kadın ve LGBT örgütü, vakıf ve kurum, 'Fıtrat değil Anayasa' başlıklı ortak bir metinle karşılık verdi.
AÇIKLAMANIN TAM METNİ
Fıtrat Değil Anayasa: “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Temmuz 2010’da ilk defa dile getirdiği kadınla erkeğin hiçbir şekilde eşit olamayacağı söylemini bir kez daha tekrar etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu söylemi, Türkiye’nin de imza attığı birçok uluslararası sözleşmede yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine karşı çıkmaktadır.
Zaten Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Eşitsizliği Raporuna göre 142 ülke arasında en sonlarda, 125. sırada olan Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu söylemiyle cinsiyet eşitliğini sağlamak konusunda bir politika uygulamayacağını Cumhurbaşkanı’nın ağzından beyan etmiş oldu. Türkiye Anayasası’nın 10. Maddesi diyor ki, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan bu söylemiyle Türkiye Anayasası’nı da ihlal etmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beyanı Türkiye’de on yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliği için çaba gösteren kadın hareketinin tüm kazanımlarını yok etmeyi amaçlamaktadır. Bu söylem ayrıca uluslararası insan hakları rejimleri çerçevesinde oluşturulmuş, Türkiye’nin de imzacısı olduğu ve Türkiye Anayasası’nın 90. Maddesi uyarınca kanun hükmünde olan, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve İstanbul Sözleşme’ne aykırıdır. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın bu beyanı Türkiye’nin de taraf olduğu 1995 Pekin Deklarasyonu, Pekin +5, Pekin +10, Pekin +15 ve bunlara ilişkin tüm BM Kadının Statüsü Komisyonu (CSW) kararlarına da aykırı bir beyandır.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün haftasında, günde üç kadın öldürülürken eşitlik olmadan adaletin mümkün olmadığını hatırlatıyoruz. Son yıllarda 00 artan kadına yönelik şiddetin önemli bir nedeninin evrensel eşitlik anlayışının bu şekilde reddedilmesi olduğuna tanığız.
Aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak, eşitlikten ödün vermeyeceğimizi ve eşitliğin bir pazarlık malzemesi değil, demokratik ve evrensel bir hak olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve kadınların neredeyse 100 yıl önce kazandıkları haklarını geri alma hamlesi olarak gördüğümüz bu yaklaşımı kabul etmediğimizi belirtiyoruz.
Fıtrat Değil Anayasa: “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Temmuz 2010’da ilk defa dile getirdiği kadınla erkeğin hiçbir şekilde eşit olamayacağı söylemini bir kez daha tekrar etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu söylemi, Türkiye’nin de imza attığı birçok uluslararası sözleşmede yer alan toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine karşı çıkmaktadır.
Zaten Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Eşitsizliği Raporuna göre 142 ülke arasında en sonlarda, 125. sırada olan Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu söylemiyle cinsiyet eşitliğini sağlamak konusunda bir politika uygulamayacağını Cumhurbaşkanı’nın ağzından beyan etmiş oldu. Türkiye Anayasası’nın 10. Maddesi diyor ki, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan bu söylemiyle Türkiye Anayasası’nı da ihlal etmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beyanı Türkiye’de on yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliği için çaba gösteren kadın hareketinin tüm kazanımlarını yok etmeyi amaçlamaktadır. Bu söylem ayrıca uluslararası insan hakları rejimleri çerçevesinde oluşturulmuş, Türkiye’nin de imzacısı olduğu ve Türkiye Anayasası’nın 90. Maddesi uyarınca kanun hükmünde olan, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve İstanbul Sözleşme’ne aykırıdır. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın bu beyanı Türkiye’nin de taraf olduğu 1995 Pekin Deklarasyonu, Pekin +5, Pekin +10, Pekin +15 ve bunlara ilişkin tüm BM Kadının Statüsü Komisyonu (CSW) kararlarına da aykırı bir beyandır.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün haftasında, günde üç kadın öldürülürken eşitlik olmadan adaletin mümkün olmadığını hatırlatıyoruz. Son yıllarda 00 artan kadına yönelik şiddetin önemli bir nedeninin evrensel eşitlik anlayışının bu şekilde reddedilmesi olduğuna tanığız.
Aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak, eşitlikten ödün vermeyeceğimizi ve eşitliğin bir pazarlık malzemesi değil, demokratik ve evrensel bir hak olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve kadınların neredeyse 100 yıl önce kazandıkları haklarını geri alma hamlesi olarak gördüğümüz bu yaklaşımı kabul etmediğimizi belirtiyoruz.
- Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınmaevi Derneği (AKDAM)
- Adıyaman Kadın Platformu
- Altınokta Kibele Kadın Dergisi
- Ankara Feminist Kolektif
- Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği
- Avrupa Kadin Lobisi – 80 Örgüt
- Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi
- Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği
- Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği
- Çanakkale Kadın El Emeğini Değerlendirme Derneği – Kadın Danışma Merkezi (ELDER)
- Diyarbakır Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM)
- Engelli Kadın Derneği
- Eşit Yaşam Derneği
- EŞİTİZ – Eşitlik İzleme Kadın Grubu
- European Women’s Lobby (2000 örgüt)
- Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Çalışma Grubu
- Ev Kadınları Derneği (EVKAD) – Adana
- Femin & Art Genel Merkezi ve 12 Şubesi
- Feminist Atölye
- Filmmor Kadın Kooperatifi
- Haklı Kadın Platformu
- Halkevci Kadınlar
- HDK Ankara Kadın Meclisi
- Hürriyet Aile İçi Şiddete Son! Kampanyası
- İHD Ankara Şubesi Kadın Komisyonu
- İnşaat ve Kadın Derneği
- İRİS Eşitlik Gözlem Grubu
- İstanbul Feminist Kolektif
- İşçi Kardeşliği Partili (İKP) Kadınlar
- İzmir Bağımsız Kadın İnisiyatifi
- İzmir Kadın Dayanışma Derneği
- İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği
- İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği (İTÜ-DER)
- Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER) Genel Merkez Şube ve Temsilcilikleri
- Kadın Çalışmaları Derneği
- Kadın Dayanışma Vakfı
- Kadın Eğitim ve İstihdam Derneği
- Kadın Erkek Eşitliği Derneği
- Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER)
- Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)
- Kadın Haklarını Koruma Derneği
- Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği
- Kadının Sosyal Hayatını Araştırma Derneği
- Kadın Partisi
- Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER)
- Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği
- Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği
- KARYA Kadın Derneği
- Kadın Tiyatrosu
- KAOS GL Derneği
- KEİG Platformu
- KESK’li kadınlar
- Kırmızı Biber Derneği
- Marmara Grubu Vakfı
- Mersin Bağımsız Kadın Derneği
- Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
- Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği
- Muğla Kadın Dayanışma Grubu
- Muş Kadın Çatısı Derneği
- Muş Kadın Derneği (MUKADDER)
- Nilüfer Belediyesi Kadın Dayanışma Merkezi
- Nilüfer Belediyesi Eşitlik Birimi
- Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi
- Ordu Kadını Güçlendirme Derneği
- Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği
- Petrol-İş Sendikası Kadın Dergisi
- Sendikal Güçbirliği Platformu Kadın Koordinasyonu
- Seyhan Kadın Çocuk Dayanışma Eğitim ve Kültür Derneği (SEKAD)
- Smyrna İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Derneği
- Sosyalist Feminist Kolektif
- Sosyalist Kadın Meclisleri
- Sosyal Politikalar, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD)
- Türk Kadınlar Birliği Genel Merkezi ve 81 Şubesi
- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ve 20 Şubesi
- Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu
- Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği
- Van Kadın Derneği
- Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKA-KOOP)
- Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği
- Yeşil Sol Kadınlar
İlgili Eğitim