"Sokaklarda ya da kötü koşullarda yaşamak zorunda bırakılmış insanlara bakıp, yoklarmış gibi yaşamaya devam edemeyiz" diyen gönüllüler, İstanbul'da bisikletleriyle gece boyunca göçmenlere sıcak çorba dağıtıyor. Amaçları, ülkelerindeki savaşlardan kaçarak Türkiye'ye sığınan insanlara yalnız olmadıklarını hissettirmek.
Herkesin uyuduğu saatlerde çıkıyorlar sokaklara. Bisikletleriyle İstanbul’u semt semt pedallıyorlar. İlk durakları Şefkat-Der’in Beyoğlu’ndaki Evsizler Evi. Orada yaşayan evsizlerin kaynattıkları çorbaları termoslara doldurup yola koyuluyorlar. Güzergâhları ülkelerindeki savaşlardan kaçarak Türkiye’ye sığınan göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı yerler. Gece boyunca sokaklarda, parklarda, alt geçitlerde ve hastanelerin acil servislerinde rastladıkları sığınmacılara sıcak çorba dağıtıp, onların dertlerini dinliyorlar. Kimi öğrenci, kimi garson, kimiyse engelli... Evsizler İçin Ümit Çorbası Seferberliği gönüllüleri, “sokaklarda ya da kötü koşullarda yaşamak zorunda bırakılmış insanlara bakıp, yoklarmış gibi yaşamaya devam edemeyiz” diyorlar.
Amaç yalnız olmadıklarını hissettirmek
Kış yaklaşırken Şefkat-Der’in "Evsizler İçin Ümit Çorbası Seferberliği" de gönüllülerin katılımıyla genişliyor. Amaç, havaların soğuduğu bugünlerde devlet kurumlarını ve sorumluları harekete geçirmek. Gönüllüler, İstanbul’da sayılarının 10 bine yakın olduğunu tahmin ettikleri evsizlere “yalnız değilsiniz” mesajı vermek istiyor. Bunun için her gece 23.30’da Evsizler Evi’nde kaynayan çorbaları termoslarına doldurup İstanbul’daki göçmenlere ve evsizlere dağıtmaya çıkıyorlar.
Arapça öğreniyorlar
"Evsizler İçin Ümit Çorbası Seferberliği"nin mobil dağıtım ekibi olan bisikletli gönüllüleri, sokaklarda rastladıkları mültecilerin çoğunun Türkçe bilmediğini anlatıyor. Kendilerini görünce sığınmacıların yüzlerinde beliren şaşkınlıktan çok etkilendiklerini söyleyen gönüllüler, onlarla daha sağlıklı iletişim kurabilmek için Arapça öğrenmeye başlamışlar. Sığınmacıların asla ihtiyaçlarından fazlasını kabul etmediklerini söyleyen gönüllülerden Özgür Gönülalan, çorba dağıtımı esnasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Engelsiz Pedallar Derneği organizasyonlarında ve günlük hayatlarımızda bisiklet kullanırken İstanbul’un birçok semtinde evsizlerin sur içlerinde, parklarda, geçitlerde zor koşullarda yaşadıklarını gözlemliyorduk. Onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi araştırırken yolumuz Şefkat-Der ile kesişti. Çorba dağıttığımız evsizlerin yüzlerinde önce bir şaşkınlık ifadesi beliriyor. İnanmakta güçlük çekiyorlar. Fakat sonrasında gelen minnettarlık ve mutluluk hisleri de bizim içimizi ısıtıyor.”
Termosa ihtiyaçları var
Bisikletli gönüllüler, şimdilik 10 kişilik bir ekip. Gönüllülerden Utku Erdoğan, “Çorba dağıtımına bir kere katılan arkadaşlarımız, sonraki günler de gelmek istiyor. Engelsiz Pedal olarak tanıştığımız engelli arkadaşlarımız da bize katılıyorlar. Sayımız artmasa da sabit kalması bizim için yeterli” diyor. Grubun üyelerinden Elif Dermihan ise “Çorba Mobil” adında bir kasalı bisiklet tasarlattırıp üretmek istediklerini anlatıyor. Gece geç saatlere kadar soğukta pedal çevirdikleri için grup üyeleri daha iyi termoslara ihtiyaç duyuyor. Tek bir dolumda 6-7 saat dağıtımda kalmak istediklerini söyleyen Demirhan, “Kendi imkanlarımızla aldığımız termoslar sürekli sorun çıkartıyor ve ısıyı çok çabuk kaybediyorlar. Bu yüzden daha iyi termoslara ihtiyacımız var. Dışarıda bizler de çok rüzgar yiyoruz, yağmur yağdığındaysa her şey daha da zorlaşıyor. Kaliteli bisiklet giyimine ihtiyacımız var” diyor.
Kaynak: Al Jazeera