Olumsuz Çocukluk Çağı Deneyimleri başlıklı panelde, Türkiye’de cinsel istismarın yasalarda tanımının net olarak yapıldığı, ancak fiziksel istismar, psikolojik istismar ve ihmal olarak tanımlanmamasının sorunlara yol açtığı vurgulandı.
I. Uluslararası Çocuk Koruma Kongresi İstanbul’da başladı.
Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleştirilen kongre dahilindeki “Olumsuz Çocukluk Çağı Deneyimleri” panelinde, konuşmacılar Balkanlar’da yapılmış bir araştırmayı sunarken çeşitli tespitlerde bulundu.
BECAN araştırması Balkan ülkelerinde okul çocukları ve okulu bırakmış çocuklar arasında çocuk istismarı ve ihmali haritasının çıkarılmasını hedefliyor.
Yasadaki sorun
Panele konuşmacı olarak katılan George Nikolaidis ve Acil Ambulans Hekimleri Derneği'nden Zeynep Sofuoğlu’nun dikkat çektiği noktaların başında Türkiye’deki kanunlarda “cinsel istismarın” tanımlanmış olduğuydu.
Ancak bu tanıma rağmen çok önemli bir eksiklik olduğu dile getirildi. Cinsel istismarın fiziksel istismar, psikolojik istismar ve ihmal olarak ayrıştırılarak tanımlanmasının zorunluluğu vurgulandı.
Çocuklara cinsel istismar nedeniyle yargılanan birçok kişinin bu noktadaki açıktan faydalanarak ceza almaktan kurtulduğuna dikkat çekildi.
Yatırım
Oturum Başkanı Resmiye Oral da çocuklara erken dönemde ve kaliteli yatırım yapmanın önemine değindi. ABD’deki örnekten hareketle “1 dolarlık masrafa karşılık 9 dolarlık geri dönüş” elde edilebildiğini söyledi.
Bilgilendirme
Oral aynı zamanda travma hakkında bilgilendirmenin kişilerin korunmasında ve onlara yardım etmekte ne denli önemli olduğundan da söz etti.
“Geçmişindeki travmayı bilemezsek yardım edemeyiz.”
Bu bilgilendirme sisteminin Avrupa’da başladığını ve her yerde kullanılması gerekliliğini anlattı
Şeffaflık
Konuşmacılar araştırmalar esnasında Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda cinsel istismarla ilgili sorulara izin vermediğini belirtti.
Türkiye’de cinsel istismarın üstünün örtüldüğünü söyleyen Oral buradan hareketle bakanlığın şeffaf ve araştırmaya açık olmasının gerekliliğini hatırlattı.
Nikolaidis de izin sorununun Balkanların güneyinde yaşadıklarını anlattı ve sivil toplumun politikacılardan çok daha hazır olduğunu belirtti. “Önce farkındalık yaratmalıyız.”
Bianet