Hüzün Yücel'in Yasaklı Apartman Romanı Kadınlar için umutlu bir projeye dönüştü: Harran'da başlatılan Ekolojik Kadın Köyü Projesi...
“Bu proje tüm insanlığı ilgilendiren bir kadın hareketidir '' ... Projenin çıkış noktası olan Yasaklı Apartman romanı ve Ekolojik Kadın Köyü Projesinin amaç ve hedeflerini, misyonunu çok açık şekilde özetliyor Hüzün Yücel'in bu kısacık cümlesi.
YASAKLI APARTMAN PROJENİN ANAHTARI OLDU..
Yasaklı Apartman romanında özgürlüğünden ve çalışma ortamından vazgeçmeyen, sorunları tek başına üstlenen mücadeleci, çalışkan ve yalnız bir kadının hayatını tüm acımasız gerçekliğiyle anlatıyor Hüzün Yücel.. Pek çok kurum ve kuruluştan ödüller alan Yasaklı Apartman, artık kadınların umutsuz ve karanlık dünyalarına renkli kapılar açan mucizevi bir anahtar oluyor.
Şiddet mağduru, tutunacak dalı olmayan, aile ve yakınlarından destek göremeyen, kendi ürettikleriyle var olmaya çalışan kadınların ekonomiye kazandırılması amacıyla kurulacak “Ekolojik Kadın Köyü" Türkiye'de ve dünyada bir ilk... Harran Belediye Başkanı Mehmet Özyavuz'un 10 bin m2'lik arazi bağışı ile desteklediği projenin lansmanı ve 150 den fazla eserin yer alacağı uluslararası resim ve fotoğraf sergisi 27 Haziran 2 Temmuz tarihlerinde İstanbul Cemal Reşit Rey'de gerçekleştirilecek.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kadın Haklarını Koruma Derneği, Britanya Türk Kadınları Derneği, çeşitli üniversiteler, akademisyen, sanatçılar, görsel ve yazılı basın, işadamlarının desteklediği Ekolojik Kadın Köyü; hem ticari üretim ve satış merkezi, hem sanat üretim merkezi, hem eğitim üssü, hem ekolojik tarım ve hayvancılık alanı gibi pek çok önemli özelliklere sahip olacak. Ayrıca Kadın Utanç Müzesi gibi bir ilk de yer alacak projede. Turizmhaberleri.com olarak projeyi destekleme ve yakından takip etme kararı aldık. Ekolojik Kadın Köyü ile ilgili çok daha detaylı bilgileri yakında aktaracağız.
BU ÜLKEDE GÜZEL ŞEYLER DE OLACAK ELBETTE..
"Ekolojik Kadın Köyü- Yasaklı Apartman'' Projesinin sahibi Gazeteci Yazar Hüzün Yücel ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; kitaptan projeye, kadınlarımızın sorunları ve çocuklarımıza kadar herşeyi konuştuk. Şimdi söz Hüzün Yücel'de… Biz sorduk, O konuştukça; büyüklü küçüklü kapılar açıldı beynimizin labirentlerinde… O'nu dinledikçe kadınlar ve ülkemiz adına sevindik, umutlandık. “Bu ülkede güzel şeyler de olacak elbette.. '' dedik.. İşte sohbetimizden satırbaşları:
Sevgili Hüzün Yücel, kendini ve hayatını nasıl özetlersin?
27 yıllık gazeteciyim. Mesleğe Sabah Gazetesiyle başladım. Sırasıyla Milliyet, Günaydın, Yurt haber Ajansı, Flash TV, Tek Rumeli Televizyonu, Türkiye Haber Ajansı'nda mesleğimi icra ettim. Haber Koordinatörü olarak www.haberhabere.com 'da mesleğime devam ediyorum. Dile kolay 27 yıl, üstelikte polis – adliye muhabiri olarak çalışmak çok zordur. Gecen yok, gündüzün yok. Onca yıl boyunca Türkiye tarihine geçmiş tüm sıcak gündemi yakından takip ederek haber yaptım. TBMM'de soru önergesi verdirecek birçok özel haber yaptım.
Kısacası mesleğimden öğrendiğim tek bir şey var, o da “İnandığın davadan asla vazgeçme '' inancı oldu. Kolay pes etmem, yapacağım dediğim ya da inandığım işin peşini bırakmam. Tak diye doğruları söylerim, karşımdaki kişiye yalakalık yapmaktan hoşlanmam. Söylemlerim, eylemlerimle çakışmaz. Kimine göre ters, kimine göre iyi huylu biriyim.
YASAKLI APARTMAN'DAN EKOLOJİK KADIN KÖYÜ'NE Projenin temeli Yasaklı Apartman.. Kitabı yazarken mi böyle bir proje fikri doğdu?.. Nasıl bir süreçti
Evet çıkış noktamız Yasaklı Apartman oldu. Kitabı yazarken o apartmanda geçen süreçte etrafı kalabalık ama bu kalabalığın içinde yalnızdım. Derdimi, sıkıntımı anlatacak, paylaşacak kimsem yoktu. Olsa da anlayamıyorlardı. Neden bu apartmandasın, neden çıkmıyorsun sorularıyla sıkça karşılaştım. Oysa ne kadar istesem de çıkamamıştım, çırpındıkça apartmana saplanıp kalmıştım. İşsizlik, ekonomik sıkıntılar ve sorunlarıma ailemi karıştırmak istememem sebebiyle üç yıl geçirmek zorunda kalmıştım. Bu zaman diliminde de çalacak ve yardım isteyecek kimse bulamadım. Bir kapı olmalıydı… Fakat yoktu…. İşte proje de böyle doğdu.
Kendini yalnız hisseden ve destek bekleyen kadınların gidebilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri, biçimlendirilmeden ya da dışlanmadan tamamen dünya normlarıyla uyumlu bir özgür ifade ortamı bulabilmeliydi. Bu köy kadına umut olmalıydı. İşte bu düşünce beni bugüne taşıdı.
3 KİŞİ İLE YOLA ÇIKTIK, BÜYÜK BİR ÇALIŞMA GRUBU OLDUK…
İlk etapta kimlerle paylaştınız? Proje ile ilgili ilk geri dönüşler ve destekler nasıl oldu?
Projeyi ilk olarak can arkadaşım ve Kadın Haklarını Koruma Derneği 2. Başkanı olan Sevgili Necmiye Özkul'la paylaştım. Saatlerce proje üzerinde konuştuk. Hatta o gün her ikimizin de işi vardı ve biz bunu umursamadan randevuları iptal ederek geç saatlere kadar ne yapabiliriz konusunda konuştuk. Belli bir aşamaya geldikten sonra da yine çok yakın arkadaşım, meslek büyüğüm değerli arkadaşım Merih Bayraktar ve Kamer Batıoğlu ile paylaştım. Sonra zaten dağ gibi büyüdü. Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Kamile Akgün, küçük bir çalışma grubuyla projeye tam destek verdi ve güçlü bir yapı oluşmasına önemli katkı sağladı. Şu anda 3 kişiyle yola çıktığımız proje büyük destek gördü ve güçlü bir çalışma grubu oluştu.
Projenin tahmini bütçesi nedir ve Ekolojik Kadın Köyü ne zaman tamamlanarak kapılarını açacak?
Aslında proje bir anlamda başladı sayılır. Mimari sunumu ve projesi çalışma gurubumuzdan Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yr. Doç. Gülay Yedekçi tarafından hazırlanıyor. Proje çıktıktan sonra da bütçe oluşacak. Şimdiden bütçe ile ilgili bir şey söylemek zor. Proje tanıtımı 27 Haziran'da CRR'de yapılacak ve sonrasında hızlı bir şekilde hayata geçmesini sağlayacağız.
HARRAN BELEDİYE BAŞKANINA TÜM KADINLAR ADINA TEŞEKKÜR…..
“Kesinlikle, sağ olsun Harran Belediye Başkanı Sayın Mehmet Özyavuz biz kadınlara kapılarını sonuna kadar açtı. Hiçbir konuda bizleri yalnız bırakmadı. Üstelik kendi adına olan bir araziyi bağışladı. Bu çok önemli bir olaydır. Projeye inandı ve tereddüt etmeden proje için yer tahsis etti. Çıkarların ve menfaatlerin ön planda olduğu bir dönemde Sayın Özyavuz tüm dünya kadınlarına kendilerini yalnız hissetmemeleri ve güvenle gidebilecekleri bir kapıyı araladı. Ben sizin aracılığınızla tüm kadınlar adına Sayın Başkan Mehmet Özyavuz'a çok teşekkür ediyorum. Bizler işin en zor tarafı olan yer tahsisini Sayın başkanımızın desteğiyle aşmış bulunuyoruz.
Harranlı kadınlara projeyi anlattınız mı? Nasıl karşıladılar?
Harran'a geçen yaz gittim. Köyleri dolaştık. Kadınlarla, gençlerle sohbet ettik. Elbette projeyi detaylarıyla Harranlı Kadınlarla konuşmadık. Tanıtımı bekledik. 27 Haziran'dan sonra Harran'a gideceğim. O zaman paylaşacağız ama başkanımız seçim sürecinde projeyi anlattı. Tepkiler güzel ve herkes projeyi bekliyor.
PROJE TURİZME DE KAPI AÇIYOR…
Ekolojik Kadın Köyü'nün uluslararası boyutta tanıtım hedefi var. Böylece turizm başlığı da açılıyor projede. Yurtiçi ve Yurtdışı turizm fuarlarında yer alacak mısınız?
Elbette. Bu konuda da hem sizin hem de Sevgili İrem Gouilding Hanımın desteği çok önemli. Umarım bizleri yalnız bırakmazsınız ve projemizi uluslararası alanda tanıtma fırsatımız olur.
Proje kapsamında 27 Haziran-2 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek olan resim sergisine yönelik neler söyleyeceksiniz?
Öncelikle şunu söylemeliyim ki çok heyecanlıyım. Buna inanamazsınız, zaman daraldıkça kalbim sıkışıyor. Herşeyi en ince ayrıntısıyla düşünmek zorundayız. En güzeli yapmaya çalışıyoruz. Bakalım tanıtımdan sonra herşey daha net ortaya çıkacak. Şu an için plan ve programlarımız sağlıklı bir şekilde çabuk ilerliyor.
GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN ÖNCE KADINLARIMIZ GÜÇLENMELİ
Projenin faaliyete geçmesi ile ilk etapta Harran'da ve bölge kadınlarında, aile yapısında neler değişecektir sizce? Kısa ve uzun vadede nasıl bir tablo çıkacak ortaya?
İlk evvela şunu söylemek istiyorum, kadını eğitmek, toplumu eğitmektir. Düşünsenize hemen hemen her gün şiddet ya da bir kadın cinayeti haberleriyle sarsılıyoruz. Bu çok üzücü bir durum. Buna engel olmak gerekiyor. Unutmayalım ki şiddeti uygulayan erkeği kadın dünyaya getiriyor, büyütüyor, yetiştiriyor. Hala “kalk kızım abinin yemeğini getir, kardeşine su ver '' mantığıyla evlat yetiştiriyoruz. Kız çocukları ikinci plana atılıyor. Yarın büyüdüğü zaman o çocuk kadınları önemsemiyor ve şiddet uyguluyor. Yani kendi elimizle bir canavar yetiştiriyoruz. Bunu kim yapıyor en yakımız annemiz, aile büyüklerimiz. O nedenle biz bu projede eğitim ön planda olsun istiyoruz. Eğer kadını eğite bilirsek toplumu da eğitmiş oluruz.
Ekolojik Kadın Köyü Türkiye'nin her bölgesinde uygulanacak mı?
YENİDEN SEVMEYİ, GÜLÜMSEMEYİ, MERHAMETLİ OLMAYI ÖĞRENMELİYİZ..
Projenin başarıyla sonuçlanması için kimlerden ne tür destekler bekliyorsunuz?
Ben şuna inanıyorum. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var '' atasözü ne kadar doğrudur. Birlikten güç doğar. Özellikle de toplumsal konularda daha hassas olmalıyız. “Aman bana ne '' dememeliyiz. En önemlisi de herşeyi devletten beklemeliyiz. Bizlere de çok iş düşüyor. El ele verip sorunlarımıza merhem olmalıyız. Ancak o zaman alt yapısı sağlam güçlü toplum oluruz. Ben buna inanıyorum. Yeniden sevmeyi, gülümsemeyi ve merhametli olmayı öğrenmeliyiz. Herşey boş, dünya boş, o nedenle gelecek kuşaklara iyi miraslar bırakmalıyız. En büyük zenginlik bu değil mi sizce...? Bana değerli zamanlarınızı ayırdığınız için turizmhaberleri.com ailesine çok teşekkür ediyorum. Sevgiyle kalın…
-Biz de tüm kadınlar adına teşekkür ederiz Sevgili Hüzün Yücel... Projenizi ve sizi adım adım takip edeceğiz...Yolunuz açık ve aydınlık olsun...
Nilgün Atar, turizmhaberleri.com
İlgili Dosyalar:
- hüzün yücel - yasaklı apartman [JPG] [53.24K]
- ekolojik kadın köyü [JPG] [82.96K]
- ekolojik kadın köyü [JPG] [97.50K]