Skip to main content
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Medyanın Dili Çocuklara Dair Yanlış Algı Yaratıyor

“Sosyal Duvarları Yıkalım Projesi” haberlerde, dizilerde ve filmlerde kullanılan dilin devlet korumasında yetişen çocuk ve gençlerle toplum arasındaki sosyal duvarları büyüttüğünü belirterek etiketlemeye son verilmesini istedi.

İçerik Alınlık Resmi

“Sosyal Duvarları Yıkalım Projesi” haberlerde, dizilerde ve filmlerde kullanılan dilin devlet korumasında yetişen çocuk ve gençlerle toplum arasındaki sosyal duvarları büyüttüğünü belirterek etiketlemeye son verilmesini istedi.

haber fotoğraf
Sosyal Duvarları Yıkalım Projesi’nde görev alan beş sivil toplum kuruluşu basına yönelik bir açık mektup yayınladı.

Medyanın dilinin gündelik hayatımızda kullandığımız ifadeleri etkilediğini belirten kuruluşlar, Türkiye’de devlet korumasında yetişen çocuk ve gençlerin haberlerde ve filmlerde çoğunlukla “potansiyel suçlu, şiddet eğilimli veya cinsel istismar mağduru” olarak yansıtıldığını, haberin veya senaryonun nesnesi konumuna getirildiğini anlattı.

“Farkında olmadan bu tür etiketlemeler kullanan medya mensupları, toplumsal bir soruna değinmeye ya da çocuk ve insan haklarını gündeme getirmeye çalışırken, ister istemez toplumsal önyargılarımızı pekiştirmiş ve devlet korumasındaki bireyler ile toplum arasındaki mevcut sosyal duvarları daha da güçlendirmiş oluyorlar.”

Normalleştirilen sözcükler

Bu durumun önüne geçilmesi için medya çalışanlarının özenini isteyen açık mektupta, sözü edilen olumsuz yaklaşıma dair örnekler de verildi.

“Neredeyse her gün karşılaştığımız “yurttan kaçan 18 yaşın altındaki kız çocukları” gibi maalesef artık alışılagelmiş tanımlamalar, benimsenmiş bir kalıp gibi manşetlere taşınıyor, onarılması çok zor olan fiziksel ve psikolojik travmalar yaşayan bu çocuk ve gençleri suçun ve sorunun asıl kaynağı gibi gösteriyor.

“‘Çocuk’ ve ‘fuhuş’ sözcüklerinin yan yana kullanıldığı sayısız haber ise, pedofiliye, çocuk cinsel istismarına ve örgütlü suça odaklanmak yerine, bu iki sözcüğün birlikte kullanımını bilinçaltımızda normalleştiren olumsuz ve çarpık bir işlev kazanıyor.”

Dizilerin dili

“Araştırmalarımız sırasında karşılaştığımız dizi ve filmlerin ortak yanı ise; başkarakterlerinin tamamının devlet korumasında yetişmiş olmaları ve büyüme aşamasında başlarına taciz, hırsızlık, dayak gibi kötü olayların gelmesi.

“Karakterler birer yetişkin olduklarında ya hayattan ve çevresinden intikam almak istiyor ya da önce 'yaramaz çocuk', daha sonra hırsız oluyor. Bu gibi film ve diziler, biz farkına bile varmadan hâlihazırda varolan devlet korumasındaki bireylerle ilgili toplumdaki olumsuz ve çelişkili algıları pekiştirmeye devam ediyor.”

Beş STK

Sosyal Duvarları Yıkalım Projesi’nde yer alan sivil toplum kuruluşları şunlar:

Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği, Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı, Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Derneği. (YY)

Açık mektubun tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Bianet

İlgili Dosyalar:

  1. haber fotoğraf [JPG] [38.01K]
Share
İlgili Eğitim