Skip to main content
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Çocuk Hakları, Hemen Şimdi!

Çocuk hakları hemen şimdi. Çünkü yalnızca şu anda çocuğuz.

İçerik Alınlık Resmi

Çocuk hakları hemen şimdi. Çünkü yalnızca şu anda çocuğuz.

haber fotoğraf
1948’de imzalanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde temel insan hakları anlatılır. Bu yeterli olmamış ki, 1989’da Türkiye’nin de aralarından bulunduğu 192 ülke Uluslararası Çocuk Hakları Anlaşması’nı imzaladı. Türkiye imzalamış da ne olmuş peki? Biri hakaret etmiş, biri dövmüş, biri okula göndermemiş, biri çocukken işe koymuş, biri de tecavüz etmiş…

2008’de Hürriyet ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 60’ıncı yılları olması sebebiyle ‘Hürriyet Hakkımızdır’ isimli bir tren projesi yaptık. Türkiye’nin yedi bölgesinde içinden ray geçen nerdeyse her şehre uğradık. 2009 ve 2011’de de tekrarladık. TCDD ile ortak yürüttüğümüz insan hakları projesinde Uluslararası Af Örgütü’nden Akbank Çocuk Tiyatrosu’na onlarca proje ortağımız oldu. Ama benim için en akılda kalanı, çocuk tiyatrosu ve insan haklarını anlatan resimli çocuk kitabıydı. ‘Masal Masal İçinde’ oyununun metnini çocuk haklarına göre yeniden düzenleyen Akbank Tiyatrosu’nu, Doğan Egmont ile hazırladığımız ‘Renkler Küsünce’ kitabını on binlerce çocuğa hediye ederek desteklemiştik. Öyküde çocukların hakları çiğnendikçe dünyadaki renkler kayboluyor, geri aldıklarında hayat tekrar rengârenk oluyordu. En gurur duyduğum işlerimizdendir bu tren-tiyatro-kitap üçlüsü. Neresi olduğunu hatırlamadığım bir şehirde, gecenin bir köründe Türkiye’nin bir ucundan ötekine giden fındık/pamuk işçilerini taşıyan trenleri TCDD’nin yardımıyla durdurup o çocuklara bile dağıtmıştık.

‘Renkler Küsünce’yi ara ara çıkarıp Laylu’ya okurum. Daha geçen hafta elimizdeyken yeni bir kitap çıktı karşıma: Yapı Kredi Yayınları’nın Doğan Kardeş Kitaplığı’ndan taze taze, ‘Çocuk Olmaya Hakkım Var’. Alain Serres yazmış, Aurelia Fronty resimlemiş.
Kitapta Çocuk Hakları Anlaşması maddeleri sıralanmamış tabii ki. Belki de en sık ihlal edilen, milyon kere kafamıza kazımamız gerekenler muhteşem çizimlerle, az ama net, sıcak cümlelerle anlatılmış. Çocuklarımıza okuyabileceğimiz, okurken düşüneceğimiz, illüstrasyonlarda hayallere dalacağımız gibi...

Bazılarını birazcık yorumlayarak alıntıladım.
Adımın, soyadımın, bana gülümseyen bir ailemin, evimin olacağı bir ülkede yaşamaya hakkım var. (Nüfusa kayıtlı olmayan, sokaklarda, çadırlarda, konteynirlerde yaşayan çocuklarımız için gelsin!)

Kuşların, uçakların, gelincik tohumlarının nasıl uçtuğunu öğrenmek üzere para ödemeden okula gitmeye hakkım var. (Önüm-arkam-sağım-solum çokbin dolarlık özel okul, vermeyen ebe. Devlet okulu bulsanız, kayıtta kayıtdışı para, servis ücretleri uçmuş, yemek zırtbin lira. Hadi hallettiniz diyelim; “Bunlar nasıl uçar?” diyen çocuğa cevap verecek öğretmenler tayin beklerken başka işlerde. Öğretmeni de buldu diyelim bazıları ama eğitim anlamadıkları dilde…)

Kız da olsam erkek de olsam, aynı haklara, eşitliğe sahibim. (Daha geçen gün Twitter’da bir yarımakıllı çemkiriyordu bana: Kadın aklınla bulaşma bu işlere. Anladınız siz beni!)

Vücudum başkalarınınki kadar sağlıklı değilse, annemle babamın, arkadaşlarımın, ülkemin bana yardım etmesi benim hakkımdır. (Her ay kaç haber okuyoruz gazetede, engelli çocuğu annesi bilmemkaçıncı kattaki sınıfa taşıyor. Cümleden ülkeyi çıkardık mı, sorun yok.)

Şiddetin hiçbir biçimine maruz kalmama, çocukluğumu kimse ama hiç kimse istismar etmeden yaşama hakkına sahibim. (No comment! Bkz.: Aile içi şiddet istatistikleri.)

Okul yerine işe gitmeye karşı çıkma hakkına sahibim. (Okul yerine gönderildiği tekstil atölyesinde geçen hafta serseri kurşunla hayatını kaybeden 12 yaşındaki Emine Demirel’in anısına 10 kere okuyun, okutun.)
Kitap şu soruyla bitiyor: Acaba dünyadaki bütün çocuklar, sonunda haklarına saygı gösterildiğini bir gün görebilecek mi? Yarın? Öbür gün? Yirmi yıl sonra?

Sizce???
Laylu, haklarını bilmek konusunda fena değil. Gezi Olayları döneminde, “Ben de yemeklerimi protesto edebilir miyim?” diye sormuşluğu var. Daha dün sabah uyandırmaya çalışırken, “Tembelcilik hakkımı kullanacağım” diyordu. Darısı bu topraklarda yaşayan tüm çocukların başına.

Kaynak:Radikal/Evrim Sümer

İlgili Dosyalar:

  1. haber fotoğraf [JPG] [28.42K]
Share
İlgili Eğitim