İnsan Hakları İzleme Örgütü 2012 Dünya raporunu yayımladı

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) yayımladığı 2012 Dünya Raporu'nda, "12 Haziran genel seçimlerinde yüzde 50 gibi tarihi bir oy oranıyla üçüncü kez iktidara geldiğini" belirttiği AKP hükümetinin giderek daha fazla hakları kısıtlayan adımlar attığını kaydetti.

HRW raporunda, "Muhaliflerin, çürük delillere dayanarak terör suçlamasıyla yargılanması sırasında, aylarca veya yıllarca hapiste tutulmalarına olanak veren yasalar kullanılarak, ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlükleri kısıtlandı." denildi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, "Türkiye hükümetinin gazetecileri ve barışçıl siyasi eylemcileri hapsetmesi, bölgedeki demokratik itibarını sarsıyor. Hükümetin, bu baskıyı sona erdirmesi ve terör yasalarını değiştirmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 676 sayfalık 2012 raporunda, 90’ı aşkın ülkede, geçen yıl insan haklarında ne gibi gelişmeler yaşandığı irdeleniyor.

Arap ülkelerindeki halk ayaklanmalarını da mercek altına alan İnsan Hakları İzleme Örgütü, "Arap Baharı'na şiddetle direnen güçler dikkate alındığında, uluslararası topluluğa, bölgede haklara saygılı demokrasilerin doğmasına yardımcı olma konusunda, önemli bir rol düştüğünü" kaydediyor. 

'Tutuklu yargılamalar yaygınlaşıyor'

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Türkiye raporunda incelenen diğer konular arasında, kadına yönelik şiddetin yaygınlığı, polis şiddeti ve güç kullanımı, insan hakları ihlallerinin cezasız kalmasıyla mücadele için atılan adımlar ve insan hakları sicili nedeniyle Türkiye’ye yönelik uluslararası baskılar yer alıyor.

Örgüt, "Hükümet insan haklarını iyileştirmek için Anayasanın tekrar yazılacağını taahhüt etti. Ancak Barış ve Demokrasi Partisi yetkililerini ve hükümeti eleştiren diğer çevreleri hedef alan ve giderek şiddetlenen baskı, bu süreci tehdit ediyor." dedi.

Türkiye'de, aralarında parti aktivistleri, seçimle işbaşına gelmiş belediye başkanları, avukatlar, gazeteciler, çeşitli insan hakları savunucuları ve bir akademisyenin de bulunduğu binlerce kişinin yargılandığını belirten örgüt, 2012 raporunda, Türkiye'ye ilişkin değerlendirmelerini şöye sürdürüyor:

"Bu kişilerin birçoğu, çok uzun süredir tutuklu olarak yargılanmaktalar ve yasadışı PKK örgütü ile yetkililerin 'PKK’nın şehir örgütlenmesi olduğunu' iddia ettiği Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) ile bağlantılı olmakla suçlanıyorlar."

"2011 yılında, giderek artan sayıda gazeteci ve editör tutuklandı. 24 Aralık tarihinde, Kürt yanlısı medyadan 36 gazeteci, daha geniş çaplı Kürt siyasi faaliyetlerine yönelik baskılar çerçevesinde, terör suçlamasıyla hapsedildi. Mart ayındaysa, aralarında Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de bulunduğu bazı gazeteciler, hükümeti devirmeye yönelik darbe planlarıyla bağlantıları olduğu iddiasıyla, terör suçlamasıyla hapse atılmıştı. Şık ve Şener aleyhine sunulan deliller, şiddete teşvik etmeyen yazılardan ibaretti."

'Sivil ölümleri soruşturulmalı'

İnsan Hakları İzleme Örgütü, 2011 yılında PKK ile süren çatışmanın şiddetlendiğini ve yılın ikinci yarısında sivil ölümlerde artış olduğunu kaydetti. Çeşitli kentlerde girişilen PKK bağlantılı saldırılarda sivillerin öldüğünü ve yaralandığını belirten örgüt, 28 Aralık’ta Türk hava kuvvetleri jetlerinin, Irak sınırı yakınındaki Şırnak’ta 19’u çocuk olmak üzere, 34 Kürt köylüyü bombalayarak öldürdüğünü bildirdi.

"Bu ölümcül hava saldırısyla ilgili soruşturma devam ediyor." diyen İnsan Hakları İzleme Örgütü, "tüm sivil ölümleriyle ilgili olarak kapsamlı ve tarafsız soruşturma yürütülmesi ve cinayetlerden sorumlu olanların yargılanması" çağrısında bulundu.

Örgütün Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, "Türkiye, bölgede demokratik refomların savunuculuğunu yapmak gibi bir rol üstlenmeye çalışıyor ama, bu bölgesel çıkışına, kendi içinde yapacağı demokratik reformların eşlik etmesi gerekli." dedi.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/01/120123_hrw_turkey_report.shtml

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.