Linux Kullanıcıları Derneği (LKD), internetin paketler aracılığıyla filtrelenmesi konusunda bir değişiklik olmadığını, uygulamanın sadece ertelendiğini iddia eden bir bildiri yayınladı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) tarafından "Güvenli İnternet Hizmeti" olarak tanımlanan ve paket çeşidine göre filtrenen İnternet anlamına gelen uygulamada ertelenmiş olmaktan başka bir değişiklik olmadığını savunan Linux Kullanıcıları Derneği (LKD) 6 Ağustos'ta "Hala Sansür'e karşıyız, ısrarla Özgür İnternet istiyoruz!..." başlıklı bir bildiri yayınladı.
"Güvenli İnternet Hizmetinin" sunumu için İşletmeciler ile BTK arasında test sürecinin 22.08.2011 tarihi ile 22.11.2011 tarihi arasında olacağı ve Abonelere hizmetin 22.11.2011 tarihinden itibaren sunulmaya başlanacağı duyurulduğunu hatırlatan bildiri şöyle devam etti:
"Linux Kullanıcıları Derneği (LKD) olarak bu uygulamanın açık bir sansür ve filtreleme uygulaması olduğunu ve ülkemizde Özgür İnternet'e devlet eliyle koyu bir sansür ve denetleme düzeni getireceğini açıklamıştık. BTK'nın aldığı bu yeni karar, ilk kararın tüm ülkemizde haklı bir tepki ile karşılandığı için bir nevi düzeltme gibi görünse de özünde çok da farklı değildir. Durum, sadece sansür ve filtre uygulamasının 3 ay kadar ertelenmesidir."
LKD "Güvenli İnternet Hizmetinin" her bireyin kendi dünya görüşü, eğitimi ve sosyal bilinci ile doğrudan ilişkili olduğunu, "belli bir kurum ve özellikle devlet eliyle düzenlenebilecek bir kavram" olmadığını savundu. Türkiye'de İnternet kullanıcıları arasında bölgelere, cinsiyete, sınıfsal konuma ve yaş guruplarına göre eşitsizliğinin ve sayısal uçurumun olduğunu söyleyen LKD şöyle devam etti: "Türkiye'de İnternet'te yaşanan sorunlar dijital okuryazarlık, beceri ve nitelikli kullanım eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bunun çözümü de Sansür ya da Filtre değil, Eğitimdir. Halkın, İnternet'te yaşanan olumsuz olaylar çerçevesinde korkutularak, yeni bir baskı ve denetleme uygulamasının topluma dayatılması söz konusudur."
İlk önce dört olarak açıklanan filtre çeşitlerinin "Aile" ve "Çocuk" olarak ikiye indirilmesini tatminkar bulmayan LKD filtre kullanmayacak olanların durumunun hala belirsiz olduğunu söyledi ve ekledi: "Anayasal bir hak olan bilgiye erişim ve İnternet üzerindeki özgürlüğün, kapalı listeler üzerinden bir sansür ve denetleme gücü ile sadece idari görevi olması gereken bir Devlet kurumuna (BTK'ya) veriliyor olması, İnternet'e Sansürün devam edeceği anlamına gelmektedir."
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan üç, İnternet Kurulu'ndan iki, BTK'dan iki ve psikoloji, pedagoji, sosyoloji ve diğer ilişkili alanlarda uzmanlığı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından teklif edilecek 8 kişi arasından BTK tarafından seçilecek 4 üyeden oluşacak 11 üyeden oluşan bir kurul olan "Güvenli İnternet Çalışma Kurulu" ise LKD tarafından "göstermelik" olarak tanımlandı.
"BTK'nın hazırlayarak İşletmecilere 'gizli olarak' göndereceği 'sansür listeleri' yine kamuoyundan gizli oluşturulacaktır. Bu listelerin belirlenmesi aşamasında ve denetlenmesinde BTK'nın tek otorite olması, bu kurumun geçmiş icraatları da düşünüldüğünde, İnternet'imizin gelecekte nasıl olacağını çok net bir şekilde göstermektedir. Tek tip aile, tek tip çocuk, tek tip İnternet!" görüşünü ifade eden açıklama şu uyarıyla sonlandırıldı: " Şeffaflıktan ve özgürlüklerden uzak sansürcü bir kurum egemenliğinin İnternet üzerinde ısrarla uygulanmak istemesi halen güncel bir tehlikedir.
"Sansürü Değil, İnterneti Savunun"
Bugün, bedel ödeme cesareti olan bir hükümete ihtiyacımız var. Bu hükümet bu cesareti gösteremeyebilir. Şayet gösteremezse, bu ülke bu cesareti gösterecek bir hükümeti aramaya da devam edecek.
İnternet Teknolojileri Derneği'nin yaptığı açıklamada, yaklaşık üç ay sonra uygulanmaya başlayacak "güvenli internet" uygulamasına dair uyarılarda bulundu.
BTK ve İnternet Kurulu'nun saydam, katılımcı ve bilimsel çalışmalar yapmasının istendiği açıklamada, bu kurumların ana görevinin internetin önünü açmak olması gerektiğinin altı çizildi.
Açıklamada getirilen yönetmeliğin bir sonucu olarak internet dünyasında bir "Muzır Kurulu"nun oluşma tehlikesine dikkat çekildi.
Güvenli İnternet yönetmeliğinin, "BTK'ye olur veren 'İnternet Muzır Kurulu' olması endişesini barındırdığımız, 'Güvenli İnternet Hizmeti Çalışma Grubu' dışında bir yenilik getirmediği anlatıldı. Açıklamada, Çalışma Grubu'nun ilkelerinin belirtilmediği, bürokratik ağırlıklı olduğu ve kamuoyuna açık ortamlarda bilgi verecek şekilde saydam bir tarzda çalışmasının gerekliliği de vurgulandı.
Açıklamada ana hatlarıyla şu noktalara değinildi:
* Güvenli İnterneti, internetteki sakıncalı bulunan içeriklere erişimi engellemekle eşdeğer gören bir anlayış, interneti kavrayamayan bir bakış açısının yansımasıdır.
* Güvenli internet istenmeyen içeriği yasaklamakla sağlanamaz. Güvenli İnterneti, internetdeki sakıncalı bulunan içeriklere erişimi engellemekle eşdeğer gören bir anlayış, interneti kavrayamayan bir bakış açısının yansımasıdır.
* Bireylerin istemedikleri nesnelerin görünmesini engellemesi bir yurttaşlık hakkıdır. Ama, devletin vatandaşlarının neyi görüp/göremeyeceği belirlemesi, beyaz ve kara liste hazırlaması, bunu bürokratik bir kadronun yapması, sansürdür.
* Devletin, bir bürokratik kadro yoluyla, yargılama ve mahkeme kararı olmadan, internet web sitelerini yasaklaması, ülkemizin taraf olduğu uluslararası hukuk kurallarına aykırıdır. BTK, ticari kurallar koyduğunun farkında değildir.
* Filtreleme ile istenmeyen içeriği engelleme arzusu çok eskidir. Ama, bugün BTK'nın önerdiği yöntemi uygulayan hiçbir gelişmiş demokrasi yoktur. Son yayınlanan AGİT raporu bunu belgeliyor.
* Devletin ne usulle olursa olsun, mahkeme kararı olmadan, beyaz ve kara liste oluşturması yanlıştır. Esas olan yurttaşın kendi listesini kendisinin belirlemesidir. Devlet, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler öneriler oluşturabilir. Yurttaşın özgür iradesiyle kendi filtresini belirlemesi esastır.
* Özel sektör ücreti karşılığında filtre seçenekleri sürebilir. BTK'nın görevi bunu teşvik etmektir. Devletin, yurttaşı eğitmesi, ona alternatif yazılımlar dağıtması anlamlıdır ama kendi belirlediği tek tip listeleri dayatması demokratik ve hukuki değildir.
http://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/132139-sansuru-degil-interneti-savunun