Türkiye'de hala misket bombası stoğu bulunduğunu açıklayan Mayınsız Bir Türkiye Girişimi'nden Öğreten, "Kullanmayacaksa neden Misket Bombaları Sözleşmesi'ni imzalamıyor?" diye sordu.
Toplam 109 ülkenin imzaladığı, Türkiye'nin ise imzalamadığı Misket Bombaları Sözleşmesi*, 1 Ağustos 2011'de yürürlüğe girmesinin birinci yılını doldurdu.
Misket Bombaları Koalisyonu (CMC) yöneticilerinden Laura Cheeseman, "Misket bombalarının kullanımını durdurmanın en iyi yolu, bu anlaşmaya katılmaktır" diyor.
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten de bianet'e yaptığı açıklamada, "halen 60'lı, 70'li yıllarda kullanılan misklet bombaları nedeniyle insanların hayatını kaybettiği" ifade etti.
CMC'nin 2010 raporuna göre, misket bombaları ürettiği, ihraç ve ithal ettiği, stoğu bulunduğu ileri sürülen Türkiye, İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne (HRW) yolladığı yazıda, misket bombalarını kullanmadığını açıklamıştı.
Öğreten de Türkiye'de halen misket bombası stoğu bulunduğunu, ancak anlaşmayı imzalamadığı için stoklarda ne kadar bomba olduğuna, bunların tipine, cinsine, nereden alındığına dair resmi bir açıklamanın da yapılmadığını söyledi.
"Türkiye bombaları kullanmayacaksa neden anlaşmayı imzalamıyor" diyen Öğreten, soruna insani değil güvenlik yönünden bakıldığının altını çizdi. Öğreten, bombanın üretiminin ve kullanımının dünyada devam ettiğini söyleyerek, özellikle çocuklar için büyük tehlike arz ettiğini belirtti.
"Çocuklar küçük bombaları oyuncak sanarak ellerine alıyor. Lübnan'da iki kız çocuğu, buldukları misket bombasını kolye yapmak isterken yaşamını yitirdi."
En son Libya'da kullanıldı
Cheeseman, misket bombalarının yasaklayan anlaşmanın bağlayıcı bir uluslararası hukuk kuralı haline geldiği bir yılda, "depolanmış bombaların imha edildiğini, etkilenmiş arazilerin temizlendiğini ve bu silahlar yüzünden binlerce yeni yaşamın kaybedilmesinin önlendiğini" açıkladı.
Misket bombaları bu yıl içerisinde, Kamboçya'daki Tai ordusu ve Libya'nın Misrata şehrindeki Kaddafi birliklerince kullanıldı.
"Gerekli olursa kullanırız"
21 Şubat 2008'deki Wellington Konferansı'ndaki Stoklama ve Stok İmhası Oturumu'nda, Türkiye, eğitim ve araştırma amaçlı misket bombası bulundurmaya izin veren bir maddeden yana olduğunu açıkladı.
Ocak 2008'deki CCW oturumunda ise Türkiye adına yapılan sunumda, "misket bombalarına getirilen her türlü sınırlandırmaların yeni bir tedarik süreci ve alternatif silahlar için kaynak tahsisi gerektireceği için, 'kesinlikle gerekli olduğu hallerde' misket bombalarının kullanımına, stoklanmasına ve bulundurulmasına izin veren bir geçiş döneminin gerekli olduğu" belirtildi.
"Stoklarımızda çok sayıda var"
Mayıs 2008'de Dublin'deki Misket Bombaları Konvansiyonu görüşmelerine sadece gözlemci olarak katılan Türkiye, görüşmelerin sonunda konvansiyon metnini onaylayan 107 ülke arasında yer almadı. Görüşmeler sırasında Türkiye'den bir yetkili şunları söyledi:
"Meşru bir düşmanla savaşta, misket bombaları alan hedeflerine karşı kullanılan en etkili silahtır ve stoklarımızda bu mühimmatlardan çok sayıda bulunuyor. Misket bombaları için uygun bir alternatif bulmadığınız sürece bu silahları öylece yasaklayamazsınız."
CMC'nin raporunda, Ocak 1994'te Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı sınır ötesi operasyonda, PKK'nin Zaleh kampına düzenlediği saldırıda misket bombası kullanıldığının basında çıkan haberlerden öğrenildiği bilgisi de yer aldı.
Misket bombası nedir?
Parça tesirli mühimmat da denilen, çoklu (çoğunlukla yüzlerce) küçük patlayıcı, tali mühimmat içeren bir silahtır. Misket bombaları havadan bırakılır veya karada ateşe verilerek havada parçalanması sağlanır.
Birkaç futbol sahası büyüklüğünde alana tali mühimmatları yayarlar. Birçok bomba anında patlamaz ve on yıllar boyunca yaşam ve geçim alanları için bir tehdit olarak kalır.
* Misket Bombaları Sözleşmesi; misket bombalarının kullanımını, üretilmesini, stoklanmasını ve transfer edilmesini yasaklıyor ve ülkelerin etkilenmiş arazileri 10 yıl içinde temizlemesini ve stoklanmış silahları sekiz yıl içinde imha etmesini gerektiriyor. Aralık 2008'de Oslo'da imzalandı ve bağlayıcı bir uluslararası yasa olarak 1 Ağustos 2010'da yürürlülüğe girdi. 1997 tarihli Mayın Yasağı Anlaşması'ndan bu yana en önemli uluslararası silahsızlanma anlaşmasıdır.