İHD, Türkiye'nin 2010 İnsan Hakları karnesini açıkladı: "Yıldızlı 0". İHD İstanbul şubesine bu yıl gelen toplam 480 hak ihlali başvurusu yapıldığını belirten İHD İstanbul Şube Başkanı Boğa, "2010'da 98'i kadın 632'sı erkek olmak üzere toplam 730 kişi de gözaltına alındı. 14 çocuk da öldü" dedi.
"Davalardaki hukuksuzluklar, adil yargılanma hakkı ihlalleri, ceza ve tutukevlerinde sağlığa erişim hakkının gaspı, anadilde eğitim hakkının reddedilmesi, kadına karşı şiddetin, ayrımcılık ve nefret cinayetlerinin cezasız kalması, vicdani red hakkının tanınmaması, Alevilerin taleplerinin görmezden gelinmesi, çevrenin tahribi, ekonomik ve sosyal haklardaki kayıplar, toplanma ve gösteri hakkına yönelik müdahaleler..."
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, 2010'u insan hakları açısından "kayıp bir yıl" olarak nitelemesinin nedenlerini yukarıda sıraladı.
İHD İstanbul şubesine 2010 yılı içerisinde toplam 480 hak ihlali başvurusu yapıldığını belirten Boğa, "2010'da 98'i kadın 632'sı erkek olmak üzere toplam 730 kişi gözaltına alındı" dedi.
"Bu yıl 14 çocuk öldü"
"Barış 2010 yılında da gelmedi. Bu yıl savaşta hiçbir payı olmayan 14 çocuk can verdi. Ateş, patlayan mühimmat, gözaltında işkence, köylerin bombalanması, panzer altında kalma sonucu kaybettiğimiz çocuk sayısı 376'ya ulaştı."
2010'un Hatay-Dörtyol ve Bursa-İnegöl'de Kürtlere yönelik linç girişimleri ile Manisa-Selendi'de Roman mahallelerine karşı süren ırkçı nefret söyleminin yaygınlaştığı bir yıl olduğunu söyleyen Boğa, Polis Vazife ve Salahiyetler Kanunu'nda (PVSK) 2007 yılında yapılan değişikliklerle polis şiddetinin "kurumsallaştığını" ifade etti.
Rapordan notlar
* Bu yıl büyük bir bölümü Kürt, Alevi ve sosyalist olmak üzere toplam 28 askerin ölümü kayıtlara 'intihar' olarak geçti.
* Cezaevlerinde 103 tane ağır hasta halen serbest bırakılmayı bekliyor. 2010'da 182 tutuklu cezaevinde fiziki ve kötü muameleye maruz kaldığı gerekçesiyle mektupla bize başvurdu.
* 2010'da tutukluluk hali devam eden gazeteci sayısı 38.
* Sekiz kadın tecavüz ve aile içi şiddet yaşadığını belirterek derneğimize başvurdu.
* AİHM kararına rağmen zorunlu din dersleri hâlâ sürüyor. Cemevleri ibadethane statüsüne alınmadı.
* Gayrimüslimlere yasalarda ve uygulamalardaki ayrımcılık devam etti.
* Yaklaşık 2 bin Hidro Elektrik Santralinin yapımındaki ısrar devam ediyor.
* İHD yöneticileri ile birlikte aralarında Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) olmak üzere sosyalist parti ve yayın kuruluşlarına dönük kapatma, tutuklama yoluyla baskılar devam etti.
Ne yapılmalı?
Boğa, insan hakları ihlallerinin son bulması için yapılması gerekenleri ise şöyle özetledi:
"Kürtlerin dil talebinin önündeki engeller kaldırılmalı, Kürtlerin kendi kaderini tayin etme hakkına saygı gösterilmeli.
Zorunlu din dersi kaldırılmalı ve cemevleri ibadethane statüsüne alınmalı. Irkçılığa, ayrımcılığa, nefret söylemi ve nefret suçlarına karşı yasa çıkarılmalı.
Temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacak, insan haklarına dayalı yeni bir Anayasa yapılmalı.
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu derhal değiştirilmeli.
Kadın cinayetlerine, kadına karşı şiddete, eşcinsel ve trans cinayetlerine uygulanan cezalar ağırlaştırılmalı."
Berivan Tapan
http://bianet.org/bianet/azinliklar/126943-turkiye-insan-haklarinda-sifir-cekti