Derelerin Kardeşliği Platformu Kurucu Başkanı Remzi Kazmaz, Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’nun çevricileri hedef alan sözlerine tepki gösterdi. Kazmarz, Eroğlu’nun haksız ithamlarına karşı tazminat davası açacaklarını da duyurdu.
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Hidroelektrik Santrallere (HES) karşı çıkan çevrecileri, ağır ithamlarla suçlayarak “Bu gruplar enerji pastasından pay almak isteyen kesimlerden maddi destek alıyor” iddiasında bulundu. Bakan Eroğlu, daha öncede Hasankeyf’e destek veren sanatçıları ‘bölücü’ olarak suçlamış, Allianoi antik kendinin kuma gömülmesine karşı çıkan Sanatçı Tarkan’ı ise ‘kendi işine baksın’ diye eleştirmişti. Bakan Eroğlu’nun son açıklamasını ‘talihsizlik’ olarak niteleyen Derelerin Kardeşliği Platformu Kurucu Başkanı ve Avukatı Remzi Kazmaz, çevrecilerden özür dilemesini beklediklerini söyledi. Eroğlu’nun dikkatleri başka yöne çekerek, çevrecileri suçlayan açıklamalar yaptığını belirten Kazmaz, “Bugüne kadar sadece derelerin, vadilerin korunması için mücadele yaptık. Dava ve bilirkişi ücretlerini bile insanlar ahırındaki ineğini satarak ödediler. Bunu Bakan Eroğlu’na ispatlayabiliriz, kanıtlayabiliriz. Ama Bakan Eroğlu, rüşvet aldığımızı gösteremezse bu konu ile ilgili mahkemeye başvurarak iddialardan dolayı tazminat davası açacağız. Bakan Eroğlu’nun acil olarak yeni bir açıklama yaparak, çevrecilerden özür dilemesini bekliyoruz’’ dedi. Kazmaz, rüşvet alan ve çıkar sağlayan çevreci veya grup varsa bunların Eroğlu tarafından kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini vurguladı.
http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=77356
Hukukun üstünlüğü nerede kaldı?
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF), Başbakan’ın hidroelektrik santralları savunmasına tepki gösterdi.
TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin, Başbakan’ın Bandırma’da yaptığı konuşmada Rize İkizdere’nin “doğal SİT alanı” olarak tescilini eleştirmesine karşı çıktı. Tüketicilerin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı olduğu kadar, gelecek kuşaklar için doğayı koruma hakkı olduğuna da dikkat çeken Çetin yaptığı yazılı açıklama ile suların yaşamsal önemine vurgu yaptı. Suyun alınıp satılan ticari bir mal olmadığını belirten Çetin, “Suya meta olarak bakan anlayış, insanı alınıp satılan bir mal olarak gören köleci anlayışla aynı siyasal kökene sahiptir” dedi.
HUKUKA SAYGI
Türkiye’nin dere, akarsu, göl, yeraltı ve yer üstü sularının talan edildiğini 1600 dere ve akarsuyun satıldığını hatırlatan Çetin, talana karşı çıkanların hapishanelere atıldığını, zorbalık gördüğünü belirtti. Bu duruma, sürdürülen hukuk ve demokrasi mücadelesi ile müdahale edildiğini belirten Çetin, İkizdere’nin SİT alanı ilan edilmesinin uzun süren hukuk mücadelesi sonucu elde edildiğini vurguladı.
Başbakan’ın “üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü” sözlerini hatırlatan Çetin, “Acaba Sayın Başbakanımız kendini HES’çilerin avukatı olarak mı görüyor ?” diye sordu. Başbakan’ı hukuka ve yargı kararlarına saygılı olmaya, iradesi dışındaki yargı kararlarını içine sindirmeye davet eden Çetin, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için doğanın katledilmemesi çağrısı yaptı.