Skip to main content
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Akdeniz onlara emanet

Doğa Derneği’nin koordinasyonunda gerçekleştirilen uluslararası bir çalışma ile Akdeniz Havzası’nda yer alan 34 ülkenin korunması gereken doğal alanları belirlendi.

İçerik Alınlık Resmi

Doğa Derneği’nin koordinasyonunda gerçekleştirilen uluslararası bir çalışma ile Akdeniz Havzası’nda yer alan 34 ülkenin korunması gereken doğal alanları belirlendi.

Doğa Derneği'nden bu konuda şu açıklama yapıldı:
Akdeniz Havzası’ndaki biyolojik çeşitliliğin büyük bölümünü barındıran ve Önemli Doğa Alanları (ÖDA) diye adlandırılan bu alanların toplam sayısı 1110. 140’ı Türkiye’de bulunan ÖDA’ların 70’inin öncelikli olarak korunması gerekiyor. Çalışma, Doğa Derneği’nin öncülüğünde doğa koruma konusunda lider ve dünya çapında tanınan on iki ortak kurum ve seksen destekçi kurumdan uzmanla birlikte gerçekleştirildi.

Doğa Derneği’nin de içerisinde yer aldığı dünyanın önde gelen doğa koruma kuruluşlarında görev yapan bir uzman ekip tarafından geliştirildikten sonra dünyanın birçok ülkesi tarafından doğa koruma önceliklerini belirlemede kullanılmaya başlanan Önemli Doğa Alanları yaklaşımı, Doğa Derneği’nin koordinasyonunda Akdeniz ülkeleri için uygulandı.

Belirlenen Önemli Doğa Alanları ve Akdeniz Havzası’nın koruma öncellikleri, CEPF (Kritik Ekosistemler Ortaklık Fonu) tarafından geçtiğimiz günlerde Paris’te yapılan bir toplantıyla dünyaya duyuruldu.

Yapılan çalışma ile Akdeniz Havzası’nda biyolojik çeşitlilik açısından önemli alanların belirlenmesi ile birlikte bu alanlardaki biyolojik çeşitlilik kaybına neden olan etkenlerin de değerlendirildiğini belirten Doğa Derneği Başkanı Güven Eken şunları söyledi:“Bu çalışmayı yaparken dünyanın önde gelen doğa koruma kurumları ile birlikte çalıştık. Bunların arasında Tour du Valat Biyoloji İstasyonu, Uluslararası Koruma Merkezi (Conservation International), Uluslararası Kuşları Koruma Derneği (BirdLife International) ve Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (The World Conservation Union - IUCN) gibi kurumlar var. Bu da Türkiye’deki kurumların doğa koruma konusunda artık bilgi tecrübe transfer edebilecek bir konumda olduğunu gösteriyor.” dedi.

Bu çalışma ile ayrıca doğanın yok olmasında etkili olan sosyo-ekonomik parametreler, iklim değişikliği etkileri ve bölgede doğa koruma temelli gerçekleşen yatırımların gözden geçirildiğini kaydeden Eken, insan faaliyetlerinin çok yoğun olduğu Akdeniz bölgesinde örnek doğa koruma çalışmalarının  yapılması ve uluslararası ortaklıklar kurulması için büyük bir fırsat oluşturduğunu söyledi.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25141097#storyContinued

Share
İlgili Eğitim