Skip to main content
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Erzin’i işgal edemeyecekler!

Hatay’ın Erzin İlçesi’nde kurulmak istenen termik santrallere karşı yürütülen mücadele büyüyerek devam ediyor. Köylerde ve merkeze bağlı mahallelerde muhtarların öncülüğünde devam eden halk toplantılarında, termik santrale karşı yürütülen mücadelenin daha da büyümesi için kararlar alınıyor. Erzinliler 8 Ağustos tarihinde yapılacak olan kitlesel basın açıklamasına hazırlanıyor.

İçerik Alınlık Resmi

Hatay’ın Erzin İlçesi’nde kurulmak istenen termik santrallere karşı yürütülen mücadele büyüyerek devam ediyor. Köylerde ve merkeze bağlı mahallelerde muhtarların öncülüğünde devam eden halk toplantılarında, termik santrale karşı yürütülen mücadelenin daha da büyümesi için kararlar alınıyor. Erzinliler 8 Ağustos tarihinde yapılacak olan kitlesel basın açıklamasına hazırlanıyor.

Erzin Termik Santral Karşıtı Platformu’nun tüm halk kesimlerini içine alarak yürüttüğü mücadele, termik santral sevdalılarını ürkütecek boyuta ulaştı. Halkı, termik santrallerin zararsız olduğuna inandırmaya çalışan yetkililer, her defasında bilinçli çiftçi ve köylülerin haklı ret cevabıyla karşılaşıyor. Yüzyıllardır Erzin’de tarımla geçinen vatandaşlar, termik santrallerin kurulması halinde artık meyve ve sebze yetiştiremeyeceklerini biliyorlar.
Söz konusu termik santrallerin kurulması, yalnızca Erzin’i değil aynı zamanda tüm çevre ilçeleri de yaşanmaz hale getirecek. Bunun farkında olan çiftçi ve köylüler, sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri ve belediye başkanlarını da mücadeleye katarak termik santrallerin yapımına ‘dur’ diyor.
KARARLILIK ARTIYOR
Artık termik santrallerin ne kadar zararlı olduğunu anlatmaya gerek olmadığını, santrallerin kurulması halinde narenciyenin zarar göreceğini, havalarını ve sularının kirleneceğini bildiklerini söyleyen Erzin Zeytin Üreticileri Birliği Başkanı Avukat Akif Özer şunları söyledi: “Bugün termik santrale karşı durmayanlar ya da ses çıkarmayanlar, tarih karşısında sorumlu olacaklardır. Ve o kara gün geldiğinde, bağırlarını taşla da dövseler boşuna olacaktır. O zaman anlayacaklar: Erzin’e ne kadar büyük ve telafisi imkânsız kötülük ettiklerini. Onlar da bilsinler ki: Çocuklarının canına, topraklarının verimliliğine kastediyorlar. Hiç kimse bizi topraklarımızı savunuyoruz diye suçlayamaz. Dünden daha azimli ve kararlı olarak mücadeleye devam ediyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne ederlerse etsinler. Bu bölgeye termik santral yapmalarına izin vermeyeceğiz. Ellerlini kollarını sallaya sallaya Erzin’i işgal edemeyecekler.”
İsmail Parlakşahan ise termik santrallerle ilgili olarak duyarlı olanların verdiği bir mücadele olmasına rağmen işin tehlikesinin tam olarak bilinmediğini düşünüyor. “Düşünün ki termik santralin Erzin atmosferine bırakacağı duman, aynen yaktığımız sobanın içeriye verdiği duman gibi ciğerlerimize vuracak. O güzelim çocuklarımızda ve büyüklerde kanser hastalıkları başlayacak. Geçimimizi sağladığımız narenciyede de çok ciddi kapasite düşüşü yaşanacak. Termik santraller yaşama olduğu kadar canlı coğrafyaya da ciddi zararlar verecektir” diyen Parlakşahan, toplantıya katılanların, öğrendiklerini komşularıyla paylaşması ve mücadeleyi tüm ilçeye yayması çağrısı yaptı.
MUHTARLIKLAR VE BELEDİYELERDEN DESTEK
Termik santral karşıtı toplantılarını 1 buçuk yıldır sürdürdüklerini, köylerde muhtarların öncülüğünde mahallelerde toplantılar yaptılarını anlatan Yeşilkent Sulama Kooperatifi Başkanı Mustafa Vural, mücadeleye bölgeselleştirmek ve termik santrallerin zararlarını daha iyi anlatmak için, platform olarak çevre belediyelerin başkanlarıyla da toplantılar yaptıkları bilgisini verdi: “Osmaniye, Dörtyol, İskenderun, İcadiye ve Kuzuculu Belediye Başkanlarını ziyaret ederek ilk etapta reklam panolarını kullanmak için izin istedik. Çoğu kullanabileceğimizi söyledi. Bunun için büyük afişler yaparak tüm Hatay’a termik santrallerin zararlarını anlatacağız. Şu ana kadar termik santrallerin bulunduğu bölgelere ne kadar zarar verdiklerini görüyoruz. Ancak buraya kurulursa bizim gidecek başka yerimiz yok. Benim annem-babam burada yaşayıp burada öldüler. Burada yaşayan insanlar Erzin’den başka yere gitmeyi düşünmüyor. Onun için termik santrali yaptırmayacağız.”
Aşağı Burnaz Muhtarı Hasan Armut santkrale karşı mücadeleye niçin destek verdiklerini şöyle anlatıyor: Biz bu memleketin çocuğuyuz. Bu topraklar dedelerimizden bize miras kaldı. Bizler de çocuklarımıza miras bırakmak istiyoruz. Hayatımıza mal olan, narenciye bahçelerimizi öldürecek olan termik santralleri istemiyoruz. Birileri para kazanacak diye canımızdan ve malımızdan olmaya niyetimiz yok. Arazimiz de kendimiz de satılık değiliz. Termik santral yapmak isteyen istediği yere gidebilir. Biz canımız pahasına da olsa Erzin’e termik santral yaptırmayacağız.”
SADECE ERZİN’İN SORUNU GİBİ ALGILANIYOR!
Toplumun, şimdiye kadar bir araya gelme, örgütlenme ve bilgilenme konusunda geç kaldığı eleştirisin yapan Erzin Gönüllüleri Derneği Başkanı Ozan Bozcuk, “Ama karşımıza bir tehlike çıktığı zaman da, biz bunu tüm toplumda yeniden yaratmaya çalışıyoruz. Bunları yaparken sayımızın az ya da çok olduğuna bakmıyoruz” diyor. Ortaya çıkan fikirlerin doğruluğuna, kendilerine nasıl yön vereceğine ve kazanılabilirlik olasılığına baktıklarını ifade eden Bozcuk şunları söylüyor: “Erzin’de sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek mücadele vermesi Türkiye’de ilgiyle izleniyor. Erzin’in nüfusu 40 bin. Çevre ilçelerin nüfusu bizden çok daha fazla olmasına rağmen oralarda böyle bir oluşum yok ve onlar bu anlamda bir adım da atmıyorlar. Hâlbuki termik santrallerin direkt etkisi 100 kilometreyi bulmakta. Yani çevre ilçeler de etkileneceği halde bu sorun yalnızca Erzin’in sorunuymuş gibi algılanmakta. Biz platform olarak çevre ilçeleri bilgilendirme konusunda diyaloga açığız.”

Kadir Baziki - İbrahim Aksoy
http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=73072

Share
İlgili Eğitim