Ana içeriğe atla
Image
Haber yatay görseli
Share

Tersine Dünya Okulu'ndan Rapor : Şiddet Çocukların Hayalgücünü Teslim Alıyor

Tersine Dünya Okulu, yaz okulu çalışmalarında çocuklarda gördüğü 'şiddet eğilimini' raporlaştırdı.

Tersine Dünya Okulu, yaz okulu çalışmalarında çocuklarda gördüğü 'şiddet eğilimini' raporlaştırdı.

Haber fotoğrafı

Rapordan başlıklar şöyle:

Hayalgücü Şiddete Teslim

Yaz Okulları kapsamında çocuklarla yaptığımız Atölyelerden birisi de hayal gücü Atölyesi. Bu Atölye çalışmalarında çocukların geleceğe dair tahayyülleri, hayallerini paylaşmaya çalışıyoruz. Farklı yerlerde yaptığımız bu Atölyeler kapsamında çocuklarımızda ortak olarak öne çıkan önemli bir noktayı saptadık. Ülke gündemine hakim olan şiddet ve nefret ortamının çocukların üzerindeki ciddi etkileri ve sonuçlarını birlikte gerçekleştirdiğimiz Atölyelerimizde gördük.

"Süper Gücüm Olsa Düşmanlarımı Öldürürüm"

İller, mahalleler ne kadar farklı olsa da hepimizin gözlemlediği ortak bir derdimiz var; çocuklarda şiddete eğilim, korku, güvensizlik, düşmanlık besleme gibi duygular çocukların dünyasına ve hayal gücüne hakim. Birlikte ürettiğimiz resimlerde, şarkılarda, hikayelerde çocuklarımızın neredeyse tamamı bu konuları kullanır durumda. Biz Dive’de çocuklardan özgürlüğün resmini çizmelerini istediğimizde beklediğimiz şey uçan balonlar, kuşlar, dondurmalardı belki ama onlar bize hapisten çıkmış insanlar resmettiler. Biz çocuklara süper güçleri olan bir kahraman olsan dünyada neyi değiştirirdin diye sorduğumuzda “Dünyadaki tüm düşmanlarımı öldürürdüm” cevabını farklı mahallelerdeki bir çok çocuktan aldık ve bu durum bizi çok kaygılandırdı. Çocuklarımızın daha şimdiden bir çok düşmanı var. Bu düşmanlar gerek bilinçsiz oynanan bilgisayar oyunlarından olsun, gerekse toplumdaki kutuplaşmanın, şiddetin ve coğrafyamızdaki savaşın medya aracılığıyla bizlere yansımasından; çocukların küçük yaşta rekabetçi ve başarı odaklı bir biçimde yetiştirilerek güvensizleşmesinden oluşuyorlar.

Düşmanlık ve Nefret Söylemi Her Yerde

Düşmanlık kavramını kendisinin hoşlanmadığı her şey ve herkes olarak tanımlamak şiddeti doğuran en büyük sebep olarak karşımızda duruyor. İzlediğimiz ana haber bültenlerinden dizilere, hatta çizgi filmlere kadar bir çok program bu düşmanlık ve nefret söylemiyle dolu. Televizyondan uzak tutmak tek başına sağlıklı bir çözüm değil çünkü tüm bu düşmanlık ve şiddet hayatımızın her alanına işlemiş durumda. Sokağa çıktığımızda oyunlarını ya da oyuncaklarını daha az paylaşan çocuklar, hayatın acelesine kapılmış daha tahammülsüz ebeveynler, bize çizilen öteki tanımı üzerinden dışlanmış daha fazla birey görüyoruz.

Toplumsal Travmalar Çocuklar Üzerinde Etkili

Son bir kaç yılda ise tüm bu sorunlarımıza bir de her geçen gün yenisi eklenen toplumsal travmalarımız eklendi. Önce bombalar patladı sonra darbe girişimi... Tüm bunlar çocuklarımızın gözü önünde gerçekleşti, gerçekleşiyor. Tüm bu toplumsal travmalar, kutuplaşma ve coğrafyamızdaki savaş hali ve bunun yenilenerek tekrar tekrar çocukların maruz kalacağı bir biçime getirilişi, günlük yaşamda çocukların sokakta yürürken dahi sıkça karşılaştığı bir boyuta taşındı. Bu durum çocukların düşman yaratma ve şiddet eğilimlerinde önceki yıllara göre gözle görülür şekildeki ciddi artışın nedenlerinden olabilir. Travmanın çocuklar üzerinde uykusuzluk, panik hali, yeme bozuklukları, korku, olayla ilgili rahatsızlık verici anılar ve rüyalar görme gibi etkileri olabilir ve bunların hepsini çocuk bize oyun yoluyla, hayalgücünü de kullanarak aktarır. Ancak tüm bu belirtiler bir aydan uzun sürerse bir uzman desteğine ihtiyaç olabilir.

Çocuklarımız İçin Sorumluluk Alıyoruz

Mahallelerde gözlemlediklerimiz bu belirtileri doğrular nitelikte, yani yaşadığımız travmaların çocuklarımızdaki izleri düşünülenden daha uzun süreli ve yıpratıcı bir halde olabilir. Eğer bir önleme çalışmasına gidilmezse bu korku, şiddet ve düşmanlık duyguları gelecekte daha büyük toplumsal sorunlara evrilebilir. Çocukların yanlış teknoloji kullanımından toplumsal travmalara kadar çeşitli nedenlerle şiddet eğilimlerinde bir artma gözlemleniyorsa bu durumun öncelikle çocuklarla en yakın iletişimi olan ailelerce gözlemlenmesi, çocukların anlattıklarının dinlenmesi, iletişimin güçlendirilmesi çözüm yolunda önemli bir başlangıç noktası olabilir. Bu büyük sorun göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir ve tersine dünya okulu olarak bizim yapacaklarımızın çok daha ötesinde bir çabaya ihtiyaç var. Ağır toplumsal travmalar yaşadığımız bugünlerde çocukların hayallerinin kararmaması için yapılacakları birlikte düşünelim. Tersine Dünya Okulu, çocuklarımızın hayatını ve hayallerini kaplayan bu şiddet duygusunun ortadan kaldırılmasını en temel sorumluluğu olarak önüne koymakta ve bu kapsamda yapacağımız çalışmalar noktasında da herkesin katkılarını beklemektedir.

TERSİNE DÜNYA OKULU

Tersine Dünya Okulu, 2016 yılında gönülleriyle çalışmalarına başladı. Tersine Dünya Okulu eğitimin dinsel kuşatma altına alınmasına, rekabetçiliğin ve bireyciliğin geliştirilmesine karşı çocukların hayal gücünü, kolektif sorumluluk bilincini, dayanışmacı ilişkilerini geliştirmek üzere bir toplumsal aydınlanma okulu olarak kuruldu.

YAZ OKULU ÇALIŞMALARI

2016 yılından bu yana da bu hedeflerine uygun biçimde, tüm yıl boyunca çeşitli dönemlerde Tersine Dünya Okulu buluşmaları gerçekleştiriyoruz. Yaz döneminde kurduğumuz yaz okulumuzu bu yıl da Ankara’da Batıkent, Keçiören, Mamak, Çiğdem, Esat, Ovacık gibi pek çok farklı noktada gerçekleştirdik. Yine Tokat’ın Dive Köyü’nde, Isparta Keçiborlu’da, İzmir’de Gültepe’de ve başka noktalarda yaz okulu çalışmalarımızı sürdürdük.

TERSİNE DÜNYA OKULU YAZ OKULLARINDAN



Kaynak

İlgili Dosyalar:

  1. Haber fotoğrafı [JPEG] [622.46K]
Share
İlgili Eğitim