Ana içeriğe atla
Image
Haber yatay görseli
Share

Kemerburgaz Üniversitesi’nde homofobi ve transfobi paneline yoğun ilgi

Kemerburgaz Üniversitesi’nde yüzlerce kişi Kaos GL’den Yıldız Tar’ın konuştuğu homofobi ve transfobi karşıtı panelde buluştu.

Kemerburgaz Üniversitesi’nde yüzlerce kişi Kaos GL’den Yıldız Tar’ın konuştuğu homofobi ve transfobi karşıtı panelde buluştu.

 
Kemerburgaz Üniversitesi İnovatif Düşünce Kulübü homofobi ve transfobiye karşı panel düzenledi. LGBTİ kimliklerine ilişkin sıkça sorulan soruların da tartışıldığı panele KaosGL.org editörlerinden Yıldız Tar konuşmacı olarak katıldı.
 
Yeni kurulan kulübün düzenlediği ikinci etkinlik olan panele ilgi büyüktü. Yüzlerce kişi homofobi ve transfobiye karşı mücadelenin yollarını konuştu, homofobi ve transfobiye ilişkin sorularını tartışmaya açtı.
 
Hastalık, suç, günah…
 
Konuşmasına cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği kavramlarını açıklayarak başlayan Tar, LGBTİ’lere dönük “hastalık, suç ve günah” etiketlerini tartışmaya açtı. LGBTİ’lere dönük nefret ideolojilerinin tarihsel arka planını aktardı.
 
Türkiye’deki LGBTİ mücadelesinin 20 yılını özetleyen Tar, “Türkiye’de her ne kadar LGBTİ’leri doğrudan hedef alan yasalar olmasa da; yasalar LGBTİ’ler aleyhine yorumlanıyor. Ayrımcılık karşıtı yasalarda da ayrımcılık yapılıyor ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadeleri yasalarda yer almıyor” dedi.
 
“Nefret cinayetlerini ancak birlikte mücadele ederek sonlandırabiliriz”
 
Tar, geçtiğimiz yıllarda Avcılar Meis Sitesi’nde yaşanan nefret saldırılarını ve linç girişimlerini de aktararak, “Nefret cinayetleri LGBTİ’lerin hayatlarını yaşanılmaz hale getiriyor. Tetiği çekenlerin yanı sıra; bu saldırılara göz yuman ya da görmezden gelenler olarak da suçluyuz. Biz görmezden gelmeyi bırakırsak, nefretin önüne geçebiliriz. Yargılama sürecinde ceza almayacağını bilen katiller teşvik ediliyor. Bunu engellemenin yolu ise bizim nefreti görmezden gelmeyi bırakmamız ve mücadele etmemizden geçiyor” ifadelerini kullandı.
 
“LGBTİ’lerin ayrımcılığa uğradığı bir yerde kimse özgür olamaz!”
 
Homofobi ve transfobinin bireysel sorunlar olmadığını; birlikte yaşam ve demokrasinin altını oyan toplumsal ideolojiler olduğunu da vurgulayan Tar son olarak şunları kaydetti:
 
“Toplumun bir kesiminin, LGBTİ’lerin her gün ayrımcılığa uğradığı, çalışma ve eğitim hayatından dışlandığı, nefret saldırılarına maruz kaldığı bir yerde kimse özgür olamaz. Bu nefret ideolojileri sadece LGBTİ’ler için değil toplumun geneli için büyük tehlikedir. Bizim istediğimiz LGBTİ’lere özel yasaların çıkartılması filan değil. İstediğimiz temel insan haklarının LGBTİ’ler için de olması. Bütün bunları başarabilmek ise kampüslerden sokaklara her alan nefrete karşı doğrudan mücadele ile mümkün. Yasalardan çok daha önemlisi inşa edeceğimiz dayanışma ağlarıdır.”
 
Konuşmanın ardından katılımcıların kağıtlara yazdığı sorular cevaplandırıldı. Tar, “Eşcinsellik özenti midir?”, “Transfobiye karşı ne yapılabilir?”, “Lezbiyenler geylerden daha mı az şiddete uğrar?”, “Benden hoşlanan lezbiyen bir arkadaşım olursa ne yapmalıyım?” ve “Eşcinsel bir çocuğumuz olursa ne yapmalıyız?” gibi yaklaşık 30 soruyu yanıtladı.

Kaos GL 
Share
İlgili Eğitim